DEPREM VE HAK İHLALLERİ

  • Yazar :Selda Asker
  • Eklenme Tarihi :18.05.2023 12:30

Çok kültürlülüğün dünyadaki en güzel örneği, Medeniyetler şehri canım memleketim Antakyam büyük yıkım sonrası kültürel mirasının korunması açısından da zor günler geçiriyor.

ANTAKYA. M.Ö. 300 yılında başlayan ve günümüze kadar süren hikayesi içinde mimari ve kültürel mirası ile kadim bir kent,  4000 yıllık geçmişe sahip dünyada kurulan ilk şehirdir. Dünyada meşalelerle aydınlatılan ilk sütunlu cadde olan HEROD CADDESİ (KURTULUŞ CADDESİ) Antakya’dadır. Roma döneminde yapılan ilk Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yapmıştır. St. Pierre Kilisesi Hıristiyanlığın yayıldığı ilk mağara kilise buradadır.. Habib-i Neccar Camii Anadolu'da yapılan ilk cami Antakya’dadır. Antakya Mozaik Müzesi mozaikleri bakımından dünyada ikinci sıradadır. Bu zamana kadar depremlerle 7 defa olduğu gibi yıkılıp tekrar kurulan ve bu kültürel mirasını nesiller boyunca korumayı başarmış bir şehirdir Antakya. İşte tamda bu noktada ; Kültür hakları başta olmak üzere bir çok hak ihlali gerçekleşti kadim kentimde. “Tescilli Kültür Varlığı. İzinsiz Müdahale Edilemez” levhalarının asılı olduğu, koruma altında olması gereken yerlerde acil enkaz kaldırılma çalışmalarıyla hem ayakta olan yerlere ciddi zarar verildi hemde ağır iş makineleriyle kalıntıların zarar görmesi en büyük endişemiz oldu. Kentsel ve Arkeolojik SİT alanı içersinde yapılan enkaz çalışmalarında mutlaka uzmanların olması gerekmektedir. Şehirde hırsızlar, arsızlar kol gezmekte. Kalan evlerdeki kapılar kırılıp, eşyalar yağmalanırken kültürel mirasımızın bir taşının bile kaybolmaması son derece önemlidir. Kaldı ki Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kanunuyla bunların korunması haktır.

Ülkemiz, jeolojik ve topoğrafik yapısı nedeniyle büyük can ve mal kayıplarına yol açan deprem felaketleriyle sık sık karşılaşan ülkelerin başında gelmektedir. Afetlerin önlenmesi ve zararların azaltılması amacıyla alınması gereken tedbirleri araştırmak, bu konudaki temel hedef ve politikaları belirlemek, ülke içindeki bilimsel, teknik ve idari çalışmaları koordine etmek devletin görevidir.

Anayasamızda afet zamanında acil yardıma erişim, barınma, sağlık, gıda ve su, iletişim, eğitim ve insan hakları, kültürel mirasın korunması hakları bizim temel haklarımızdır. Depremin üzerinden neredeyse 3 ay geçtiği halde temel haklara erişimde ciddi sıkıntılarımız var. Çadıra bile erişemeyen binlerce insanımız, bir o kadarda barınacak yeri olmadığı için emanet evlerde, yurtlarda şehri dışında yaşamak zorunda kalanlarımız var. Şehrimizde bıraktığımız, yıkılmayan işyerlerimizde, evlerimizde kalan mallarımızın güvenliğide Allah’a emanet. O hakkımızdan da yoksunuz. Bu hakların korunması anlamında önleyici tedbirleri almak Devletin görevidir. Ve umutla bekliyoruz ki barınma, güvenlik gibi haklarımızın yerine getirilmesiyle birlikte yeniden şehrimizde yaşayabilelim.

Doğunun Kraliçesi Antakya, farklı dinlere mensup insanların beraberce yaşadıkları, inançların kardeş olduğu, bütün insanlığa örnek olacak barış, dostluk ve kardeşlik kenti, medeniyetler şehri, en yakın zamanda yeniden taş sokaklarda, eski Antakya evlerinin avlularında çifte kavrulmuş Antakya kahvesi içeceğimiz inancındayım. Antakyam hep var ol.