Geçen yıl bir yaz sezonu boyunca dünyada yaşanan orman yangınları Türkiye'mizi de adeta esir almıştı.
Geçen yıl Amerika Kanada Avustralya Meksika komşumuz Yunanistan ve biz de aylarca süren orman yangınları dünyanın ciğerlerini söktü adeta.
Geçen yıl gerek uçakların sayısının yetersizliği gerekse gece görüşlü uçakların olmayışı nedeniyle yaz sezonu boyunca ana haber bültenlerinin ilk sırasını kaplayan orman yangınları umarız bu yıl ilk haber olarak verilmez yani ormanlarımız geçen seneki kaderi yaşamaz.
Gerek küresel ısınma gerekse diğer faktörlerle yanan ormanlarımız ülkemizin ciğerleridir, nasıl ki bir insanın ciğerleri iflas ederse ölüme sürüklenir ülkemizde öyle olmaz inşallah.
Ama bakıyoruz nedense yanan yerlerin çoğu sahil şeridi turistik bölgeler yani deniz manzaralı bu teori ister istemez insanları korkuya sevk ediyor.
Geçen yıldan alınmayan önlemler anlaşılıyor ki 3 gün süren Marmaris yangınında da kendini gösterdi çünkü geçen sene Türkiye'nin 8-9 noktasında aynı anda yangın çıktığı için söndürülemeyen yangınlar şimdi sadece Marmaris'te başlamış olmasına rağmen tüm ekipler orada olmasına rağmen 3 günde söndürülemedi.
Bakınız bir ağaç 30-40 yılda kendini toparlıyor yetişip büyümesi ise 50 yıl alıyor yani bir insan ömrü kadar.
Yeşil bir Türkiye için el ele vererek geçen yıldan yanan ormanlarımızın yerine Türkiye genelinde gerek orman işletme müdürlükleri, gerek büyükşehir belediyeleri gerekse stk'lar hatıra ormanları adı altında tekrar ağaçlandırma çalışmalarına hız verdiler vermesine de yanan ağaçların yerine ağaç dikeceğimize halihazırdakileri kurtarmak ve korumak için helikopter ve gerekli ekipman ve ekipleri çoğaltarak önlem alsak daha iyi olmaz mı?
Neden helikopter alımında ve ihalesinde yazın ortası beklendi buna anlam vermek çok güç yaz sezonunun tarihi belli değil mi daha önceden ihale neden yapılmadı?
Öte taraftan yanan yerlerin hiçbir şekilde bir önceki dönem bakanları ve şimdiki bakanlar da söz verdikleri gibi imara açılmayacağı imar izni verilmeyeceği tekrardan ağaçlandırılacağı sözünü verdiler umarım öyle kalır.
Çünkü her ne hikmetse yanan yerlerin çoğu dikkat ettiyseniz,
DENİZ MANZARALI
DENİZE SIFIR KOYLAR.
ALLAH ALLAH
BAK SEN ŞU İŞE
VARDIR BİR HİKMETİ
BİZ BİLEMİYORUZ TABİİ.
İnsan aklına getirmeden edemiyor tabii yangınlar sürekli deniz kenarı sahil bölgelerinde yoğunluklu olarak çıkıyor.
Tamam son Marmaris yangını babasından miras dolayısıyla intikam almak için bir kişi tarafından çıkarıldığı tespit edildi buna diyecek bir şey yok ama geçen seneki yangınlar çoğu Sahil şeridinde diğer yangınlar ise dağ eteklerinde çıktı özellikle dağ eteklerinde çıkan yangınlarda ayrı bir muamma orada da gerek maden gerekse yayla turizmi açısından yakıldığı iddialar arasında.
İşte bu minvalde iki tarafta da çıkan yangınlar insanların midesini bulandırmaya başladı Sahil şeridine turizm açısından işgal için yapıldığı iddia edilirken, dağ eteklerinde de Bir dönüm iki dönüm yer alan bazı uyanıklar arkadaki dağ eteğine bakan hazine arazilerine çökmek için de bu tip yangınları çıkarıldığı iddia ediliyor.
Geçen yıl bir yaz sezonu süren orman yangınlarında Türkiye'deki tüm orman ekipleri tüm Büyükşehir ve İl-ilçe belediyeleri su tankerleri yangın arabaları ellerinde ne varsa yangın bölgelerine göndererek topyekün yangınla mücadele örneği göstererek takdir topladılar.
Bu arada herkesin çok bilmediği ama siyasi olarak iki tarafında kötüye kullandığı bir gerçek var yanan ormanlara müdahale orman ekiplerinin selahiyetindedir, eğer orman köylerinde evler var ise evleri korumak da Büyükşehir belediyelerindedir.
Ayriyeten büyükşehir belediyeleri çözüm ortağı olarak orman yangınlarında sadece takviye amaçlı orman ekiplerine yardımcı olması gerekirken canla başla çalışmıştır.
Daha düne kadar büyükşehir belediyeleri CHP'nin elinde değilken çıkan orman yangınlarında belediyeler bu kadar araç göndermiyordu şimdi ise topyekün beraber çalışıyorlar.
Hükümet yetkilileri çıkan orman yangınlarında belediyelerin itfaiyeleri nerede diye sorarken, CHP'li büyükşehir belediyeleri de ormanlara helikopter sayısının az olması sebebiyle geç müdahale edildiğini sürekli söyleyip durdular.
İki tarafta bu süreçte sürekli didişip durdular kime ne faydası oldu Allah aşkına söyleyin.
Bakınız bu orman yangınları milli bir meseledir burada siyaset güden bu işten siyasi menfaat sağlamak isteyen en büyük gaflete düşer.
Gerekli önlemlerin alınarak orman personelinin araç ve gereçlerinin ve helikopterlerin sayılarının artırılarak yangının ilk çıkış dakikalarında yerinde müdahaleler yaparak büyümeden söndürülmesi yangının büyümesini büyük ölçüde engelleyecektir.
Özellikle de gündüz yapılan çalışma gece görüş kamerası olmadığı için alınan helikopterlerin gece kızağa çekilmesi ile gece yangın artan rüzgarın etkisiyle de daha da büyüyor.
Bu yüzden alınan veya kiralanan helikopterlerin gece görüşü olması münasebetiyle sayıları fazla olursa nöbetleşe olarak gece gündüz yangına müdahale yapılırsa bu kadar ormanlarımız yanmaz.
ESEN KALIN...