Geçen hafta sonu yapılan ve tüm eğitim camiasının karşı çıkmasına rağmen Türkiye Cumhuriyet tarihinde ilk defa yapılan öğretmenlik kariyer sınavı tepkilere yol açtı.

Başöğretmen, uzman öğretmen kategorisinde yapılan sınavlarda sorulan soruların ilkokul 3 ve 4 sınıflara sorulan sorular düzeyinde olması hem bu mesleğe gönül vermiş öğretmenlerimize büyük bir hakaret sayılıp hem de bu sınavın ne kadar gereksiz olduğunu açıkça ortaya koydu.

Sınavı kazananların maaşlarında 2.500 TL'ye kadar bir artış olması münasebetiyle son güne kadar mahkemenin  kararını bekleyen eğitimciler mecburen yaşanan ekonomik kriz nedeniyle maaşlarına üç kuruş zam gelsin diye istemeye istemeye bu sınava girmek zorunda bırakıldılar.

Toplumumuzda cumhurbaşkanından milletvekilinden, doktorundan, hakiminden, avukatından, herkesi okuyup yetiştiren Kutsal bir meslek sayılan ve Allah'ın emri olan oku kelimesini tatbik ederek insanlara severek aşılamaya çalışan eli öpülesi mübarek öğretmenlerimizi bu kadar aşağılamaya ne gerek vardı Allah aşkına?

Zaten öğretmenlerimiz aldığı üç kuruş maaş ile kendilerini zor durumda olmalarına rağmen öğrenci ve velilerine şevkle aşkla hizmet etme gayreti içerisindeler yaşadıkları sıkıntıları ellerinden geldikleri kadar kimseye yansıtmamaya çalışsalar da artık bıçak kemiğe dayanmış.

Şimdi yapılan bu sınav ile öğretmenler 3 kategoriye ayrıldı öyle mi?

BAŞÖĞRETMEN,

UZMAN ÖĞRETMEN,

SADE ÖĞRETMEN.

Bu ne demek Allah aşkına söyleyin böyle bir şey var mı literatürde siz hani sınıflandırmaya, hani ayrıştırmaya karşıydınız nasıl oldu da bu öğretmenler arasındaki ayrıştırmaya yol verdiniz.

Nasıl olur da öğretmenleri 3 sınıfa ayırırsınız bunların içinde 25-30 yılını bu mesleğe vermiş emektar öğretmenlerimiz neyin kariyerini yapacaklar, siz onlara bu emeğin karşılığını vereceğinize saçma sapan ilkokul çocuklarına sorulacak sorularla alay edercesine dalga geçercesine sınava tabi tutup bu yaştan sonra öğretmenlerin onurunu gururunu haysiyetini ayaklar altına aldınız yazıklar olsun.

Peki öğretmenlere yapılan bu haksız muamele eğer haklı ise o zaman siyasilere de kariyer sınavları yapılsın öyle meclise geçilsin.

Öyle ya milletvekili bakan başbakan cumhurbaşkanı olabilmek için üniversite mezunu, yabancı dil bilmesi, dış ticaret bilmesi,dış ilişkiler okuması gibi kriterleri olan adayları kariyer sınavına sokun bu adaylar içerisinden başarılı olanları meclise getirin bakın o zaman bu ülke ne hale gelir.

Başta öğretmenlerimiz, sağlıkçılarımız, asgari ücretle çalışanlar, emeklilerimiz ve tüm yaptığı işin karşılığını hakkıyla alamayanların haklarını alabildiği insanca yaşam sürebildiği günler görmek dileğiyle.

ESEN KALIN...