Doğanın ve manzaraların tadını çıkararak spor yapmak kulağa oldukça hoş geliyor. Batısından doğusuna, kuzeyinden güneyine eşsiz manzaralarıyla doğa tutkunlarını ve spor severleri bir araya getirecek rotalar bulunuyor. Havaların ısınmasıyla birlikte talebin arttığı ve outdoor sporların başını çeken trekking bölgelerini bu haftaki köşe yazımda siz okurlarımla paylaşmak istedim.
Teke Yarımadası’nın sahil şeridinden geçen Likya Yolu, 535 kilometrelik uzunluğuyla en fazla tercih edilen trekking rotaları arasında yer alıyor. Muğla’nın Fethiye ilçesinden başlayıp Antalya’nın Beldibi bölgesine kadar uzanan Likya Yolu yaklaşık olarak 30 paftadan oluşuyor. Roma döneminden kalan ve güzergâh üzerinde birçok antik eserlerin olduğu Likya Yolu; Ölüdeniz, Patara, Kalkan, Kaş, Faralya, Kale, Finike ve Kemer üzerinden geçerek eşsiz manzaraların tadını çıkarmanı sağlayacak. Ayrıca güzergâh üzerinde Sdyma, Letoon, Antiphellos, Olympos ve Phaselis gibi antik kentler de bulunuyor.
Eşsiz güzellikleri ve doğal bir şekilde oluşumu ile her yıl binlerce turisti ağırlayan Kapadokya’nın en fazla ziyaret edilen yerlerinden biri de Ihlara Vadisi’dir. Melendiz Çayı’nın yüzyıllarca aşındırarak oluşturduğu vadi, kolay bir parkura sahip. Ayrıca vadide Kapadokya’nın önemli kiliseleri de yer alıyor. İçinde yerleşim yeri bulunan ve dünyanın en uzun vadilerinden biri olan Ihlara Vadisi, Türkiye’nin en önemli trekking bölgelerinden bir tanesi olarak gösteriliyor.
Tarihin eski dönemlerine tanıklık edebileceğin Frig Vadisi Yolu, günümüzden 3 bin yıl öncesine dayanan tarihi eserleriyle dikkat çekiyor. Bölge yalnızca trekking sporları ile değil aynı zamanda bisiklet sporlarıyla ilgilenen kişiler tarafından da sıkça tercih ediliyor. Yaklaşık olarak 500 kilometre uzunluğa sahip yolun Polatlı, Seydiler ve Yenice Çiftliği’nden başlayan 3 başlangıç yolu bulunuyor. Frig Vadisi Yolu üzerinde tarihi eserlerin yanı sıra Frigyalılara ait antik mezarlar da mevcut.
İstanbul’dan ortalama 3 saat uzaklıkta yer alan ve Bolu’nun Mudurnu ilçesine yakın olan Sülüklü Göl, yaklaşık olarak 300 yıllık bir geçmişe sahip. 1.200 metre yükseklikteki doğal set gölünün içerisinde küçük şelaleler ve çaylar da yer alıyor. Patika bir yokuşu kapsayan parkurun toplam uzunluğu ise 9 kilometre civarında. Sülüklü Göl, trekking sporu ile ilgilenenlerin mutlaka gitmesi gereken rotalardan birisi.