Türkiye’deki enflasyonun  sebebi dövize dayalı maliyet artışıdır.Üretimin ve enerji bağımlılığı sebebi ile iç tüketimin ekseriyeti döviz ile satın aldığımız ithalata bağlıdır.Döviz kurunu düşürmeden enflasyonu düşürmek mümkün değildir.

Dövizin düşmesi için TL cinsinden reel Faizi yükseltmek kaçınılmazdır.

Yani Kur artışı sebep enflasyon sonuçtur.

 Bir varil petrole 120x18=2160 TL  vermek nerede 120X5= 600 TL vermek nerede.Döviz ucuz olsa enflasyon bu kadar yükselemez. Alıp sattığımız herşey akaryakıta ve enerjiye oradandan döviz kuruna bağlıdır.

Faiz yükselince yatırım durur doğru bir yaklaşım değildir.

Şu aşamada üretim yapan farbrikalarımızın çarkları dönsün yeter.

Yine de İhtiyaç sahibi yatırımcıya döviz cinsinden sıfır faiz ile kredi imkanı sağlanabilir.

Yatırmcıya yansıyan yüksel kur maliyeti, yüksek faizli krediden kat be kat daha fazladır. Zira yatırımcının kredi faizinde ne kadar ödeyeceği açık açık bellidir. Ancak döviz kurunun sürekli yukarı doğru hareket etmesi sebebi ile yapmayı planladığı yatırıma ne kadar bedel ödeyeceği ise belirsizdir. Buda yatırımdan cayma sebebidir.

Varsın bu yıl büyümemiz düşük çıksın.2023 yılında devreye girecek olan sıfır maliyetli Karadeniz Doğalgazımız ile zaten kaybettiğimiz büyümeyi daha yüksek bir şekilde sağlayabiliriz. Kadı ki bu doğalgazı On yıllar boyu kullanabilecek ve Nükleer enerji santralimizin de devreye girmesi ile enerji ithalatımıza yaptığımız ödemeyi büyük oranda düşüreceğiz.Büyüme rekoru herşey değildir.Aslolan vatandaşın alım gücünün azalmamasıdır. Vatandaşın tenceresi herşeydir.

Kalın sağlıcakla.