Hayat, sadece kendi etrafımızda dönen ve yalnız oynanan bir oyun değildir. 

Yaşadığımız toplumun, çevrenin ve geleceğin de bir parçasıyız. Bu yüzden hayat yolunda yürürken, yalnızca kendi adımlarımızı değil, etrafımızdaki insanların ve tabiatın ayak izlerini de düşünmek gerekir. İşte kamu yararına çalışan sivil toplum kuruluşları (STK’lar), bu farkındalığı yaşatmanın ve toplumsal dönüşümün en güçlü araçlarıdır.

Örneklemek gerekirse;

Yeşilay, insan sağlığı ve bağımlılıkla mücadelede yıllardır öncü bir güç olarak toplumu bilinçlendirmekte, sağlıklı nesiller için mücadele etmektedir. 

TEMA Vakfı, yeşilin ve doğanın korunması için emek verirken, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmanın sorumluluğunu omuzlarında taşır.

 Kızılay ise afet zamanlarında umut olur, yardım eli uzatır; insanlık adına dayanışmanın en somut örneklerini sergiler.

Elbette, burada bahsettiğimiz Yeşilay, TEMA ve Kızılay gibi kuruluşlar, kamu yararına hizmet eden birçok değerli STK’dan sadece birkaçıdır. Ülkemizde ve dünyada iyiliğe, dayanışmaya ve değişime adanmış sayısız kuruluş bulunmaktadır. Hepsi ayrı ayrı değerli ve önemlidir.

Siz de bu büyük ailenin bir parçası olabilir; gönüllü olarak, bağışla destek vererek, farkındalık oluşturabilir ya da sosyal projelerde yer alarak değişime katkı sağlayabilirsiniz.

Unutmayalım ki, hayat yolunda attığımız her adım, bireysel olduğu kadar toplumsaldır da. İyilik ve dayanışma tohumlarını ekmek, hem kendimize hem çevremize en büyük mirası bırakmaktır. 

Sivil toplum çalışmalarına katılarak ya da destek vererek, ihtiyacınız olan bir guruba ait olmanın huzurunu yaşayabilirsiniz.

Her şey bütünün hayrına olsun 

Eyvallah.