Bütün okurlarımıza ve dostlarımıza saygılarımızı sunarak yazımıza başlıyoruz. Bugünkü konumuz,zaman.. Onu anlatmak o kadar kolay olmasa gerek. Zira,yaşamın her yönünü o kapsıyor. Gün onunla başlıyor,onunla bitiyor. Haftalar,aylar,yıllarda öyle!. Onsuz başlamayan pek bir şey yoktur. Burada en önemli konu;biz mi zamana uyuyoruz,o mu bize?.

Zaman,başka bir adıyla vakit;ölçülmüş veya ölçülebilen bir dönemdir. Süreklilik arz eden,yaşanan bir kavramdır. Uzmanlar,zamanı,geçmişten bugüne ve geleceğe ilerleyiş olarak tanımlıyorlar. Özellikle fizik alanındaki bilim adamlarının çok yakından takip ettikleri önemli bir konudur. Ayrıca,onun coğrafi kavramı,uzay bilimiyle iletişimi üzerinde duruluyor.  

 

Bu konularda,devamlı deneyler ve araştırmalar yapılmaktadır. Bütün bunlar işin teknik tarafı,teknolojik ve bilimsel yönüdür. Onun bir de yaşamdaki durumu nedir? Hayattaki karşılığı nedir? Bizi en çok bu ilgilendiriyor. Geçmiş zamanla gelecek zaman arasında yaşadığımız bu anların önemi her şeyden daha çoktur. Bir de sosyal yaşamdaki etkileri ne? Ona da bakmak lazım. 

 

“Vakit Nakittir” derler ya,bu çok doğrudur. Onunla başlayan her anın,her saattin ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Günleri,ayları,mevsimleri,yılları ve özlemleri de ayarlayan odur. Ona göre,onun dönüş hızına göre yaşamın bir çok şeyi şekilleniyor. Örneğin;gece-gündüz gibi!. Her ikisinin insan yaşamındaki varlığının ve yerinin çok önemli bir unsur olduğunu belirtmek gerekir. 

 

Ona,yani zamana gereken değeri vermeliyiz. Hem de her koşulda.. “Zamanın Değeri” onun insanlığa sunduğu geniş anlamlarda mevcuttur. Buna rağmen “Gelecek Zaman” yarınlar,burada da ön plana çıkıyor. Onun asıl durumu bu olsa gerek. Çünkü,onun yüzü daima geleceğe dönüktür.. SAĞLIKLI VE HUZUR DOLU GÜNLER DİLERİZ!.