İyi dileklerimizle yazımıza başlıyoruz.. Aslında makalenin başlığını “Zaman ve Ötesi..” koymayı düşünüyorduk. Fakat,onu da kapsayan sanatı da eklemeyi uygun bulduk. Zamanın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlatmaya çalışacağız. Bugünkü konumuzun ana teması,ZAMAN olacak. Zira,bir yaşam boyu birlikte olduğumuz bu önemli konuyu tam olarak anlatmakta fayda görüyoruz. “Zamana Göre” ayarlanıyor hemen her şey.  Onun saatleri,günleri,haftaları,ayları,mevsimleri ve seneleri devamlı hayatın içindedir. Ömürler onunla geçiyor,diyebiliriz!. Zaman kavram olarak,unsur olarak belikide pek görünmez. Ama yaşanır!. Onun böyle farklı bir özelliği mevcut. Zaman veya vakit hiç durmadan akmaya,ileriye gitmeye devam etmektedir.

 “Zamanın Varlığı” onun geriye gitmesi,geçmişi yaşatması imkansız. Onun varlığı; devamlı ileriye,geleceğe doğru akmasıyla şekilleniyor. Burada sanata ve sosyal hayata da yer olduğunu belirtmek lazım. Zamanın tamamında sadece çalışma olamaz. Yaratıcı ve önemli anları da vardır. İşte bu anlarda sanatın güzellikleri ortaya çıkıyor. Sevginin de!.

 Eskiden,seneler önce,tarihte zaman kavramı ilk kez Mısır’da ortaya çıktığı kabul ediliyor. İlk kum saatinin de orada kullanıldığı açıklanmıştır. Kum saatinden sonra,bir çok farklı saattin,zaman kavramının,farklı coğrafyalarda ve bölgelerde kullanıldığı da belirtiliyor. Örneğin,su ve güneş saati gibi.. Daha sonra takvimlerde ve saatlerde teknolojiyle birlikte önemli gelişmeler olmuştur.

Bütün zamanlarda,insanların çabaları,yaratıcı yönleri ve özlemleri vardır. Bu önemli değerlerle dolu olur vakitler. Bu değerlerle yaşanır!. Bunların başında sanatın ve sevginin güzelliği ortaya çıkar. Onlar zamanı daha bir güzel ve anlamlı yaparlar.. Hayatı da!. SEVGİ VE SAYGILARIMIZLA!.