Bir hatırayı yazmak ne kadar zormuş.. Hani,kederi yazmak zordu. Hatırlar ortalıkta yoktu. Sanki "ayrılığı"yazıyormuş gibi oluyorsunuz. Anılar,bir son kelime gibi duruyor. Bir son resim gibi. Bir son fotoğraf gibi. Bir son dakika gibi.. "Veda" gibi bir şey işte!.
Eskiden onları yazarken hiçte zorlanmıyorduk. Anılar,artık en zor sözcüklerin arasında yer almaya başladı. Bitiyor,burada bir çok şey sanki. "Hatıra" deyince,içimiz sızlamaya başlıyor. Bir ümitsizliğin yoluna benzemeye başladı,demek istemiyoruz. Ümidin yolu devamlı aydınlıktır.
"Hatıralar" ne hale geldi böyle?. Bizi yalnız bırakmak ister gibi bir durumu mu var?. O zaman anıları da yeniden yazmak lazım. "Hatıraların eseri" olsun bu yazılar.. Böylece,onlar da yenilenmiş oluyor. Hüzünlerin anıları bu hale getirmesi son derece üzücü..
Anılar,adı üstünde geçmişi anlatıyor. Geçmişteki yaşanmış ve unutulmamış durumları izah ediyor. Bir ılık mevsim rüzgarı gibi gelip geçer onlar. Yaşamın da eski rüzgarları!. Her ne kadar değişmiş olsalar da onlar hep "mazide" kalacaklar.
Yaşanması gereken daha o kadar çok şey var ki.. Onları beklemek ve onları düşünmek en iyi yoldur. Bu,ümidin yoludur. Bu,özlemin yoludur. Bu,sevginin yoludur. Bu,mutluluğun yoldur..
EN İYİ DİLEKLERİMİZİ SUNARIZ.