Eski bir hikayeyi yeniden yazmak mümkün mü?. Eski bir öyküyü yeniden yaşamak mümkün mü?. Çok zor,değil mi?. Çok zorun ötesinde,İKMANSIZ!. Zamanı geriye çevirmek,eski günlerdeki hayatı yeniden,yeniden yaşamak hiç olmadı. Olmaz da.. Bunu hayaller bile kabul etmiyor. Yaşatmakta imkansız!. O,her şeyiyle geçmişin hatıralarında,çizgilerinde olur.
“Mazi” denilen olayı tam olarak anlatma çalışsak,şöyle bir durum ortaya çıkmış oluyor. Oradaki eski hayatlar hiçbir zaman bir daha yaşanmaz. Onlar;geçtiler,gittiler!. Onları en iyi şekilde Sonbahar mevsimi anlatır. Onun gibi yapraklar sararıp dökülürler. Onun,geçmişin mevsimi hazan mevsimidir. Bir başka deyişle,hüzün aylarıdır. Zamanlarıdır!.
Hiç mi yaşanmadılar.. Elbette izleri de vardır. Bir az da hasretleri. Peki,orada geçmişte yaşanan güzel ve anlamlı anlar ne olacak? Onların hatırası,devamlı hayatın içinde olacak. En güzel anılardan söz ediyoruz,ama. En anlamlı hatıraların esintisi yaşamın içinde "birer anı" olarak kalabilir.. Fakat,asıl olan geleceği düşünmek. Yarınların varlığını düşünmek..
Bugün sizleri eskiye,maziye götürmüş olduk. Eski yılların,eski zamanların eskiyen rüzgarlarını anlatmaya çalıştık. Hatırları ve anıları şu ya da bu şekilde geçmiş oldu,her şeyin!. Önemli olan,bugünü yaşamak. Yarını düşünmek.. Geleceği yazmak.. “Hayat bunu ister..” Zira,hayatın bütün devamlı ileriye ve geleceğe akar. Bunun tersi hiç olmadı. Olamaz da!.
Yaşamın bütünü,herşeyi dünyalara bedel.. Dünya ve doğa ancak onunla güzel olur. Gelecekte yaşanacak her an,güzelim hayatın en anlamlı ve en güzel teması olacaktır.. Geleceğin kendisi devamlı güzellikleri getirecektir..Ümitlerle!. Özlemlerle!. Yarınlarla!. BÜTÜN GÜZELLİKLERİN SİZİN OLMASI DİLEĞİYLE!.