“Biz,hayatı ve doğayı aynı anda seviyoruz. Aynı seviyede.. Aynı duyguda.. Aynı günde.. Aynı mevsimde.. Aynı hasrette!." Bu yazımıza kendi şiirimizle böyle başlamak istedik. Doğaya ve hayata olan tutkumuz yükselerek böyle devam eder.. Tabiatın canlılara ve özellikle insanlar devamlı huzur ve rahatlık verdiğine inanıyoruz. Bir de yaşamı daha da sevdirdiğine!.
“Doğal Ürünler” bugünkü konumuz. Doğal olsun,isteriz her şey!. Bu ürünlere bir çok yerde “Yöresel Ürünler” deniliyor. Yöreye uygun olduğu için. Fakat,bu tanım yetersiz kalıyor. Bunu daha da açmak lazım. Genele yaymak lazım. Mahsülün çıktığı yer değilde,vardığı yer,ulaştığı yer,yayıldığı yer söylenmeli,anlatılmalı..Yöresel denilince,daha dar bir coğrafyadan bahsedilmiş oluyor.
“Organik Ürünler” de denilmekte. Bu deyiş,bir az daha genişletiyor konuyu. Ama,en iyisi ve en anlamlısı DOĞAL ÜRÜNLER olmalıdır. Tabiattan süzülüp gelen,katkısız,saf,net ürünler onlar..Üretim ile başlayan ve bir çok aşamadan daha geçen bütün mahsüller,bir birinden değerlidir. Fakat en başa,ilk sıraya "doğal olanını" yazmak gerekir.
Şimdi bu güzelim ürünleri daha çok özlüyoruz. Bize kendilerini özlettiriyorlar. Zira onlar daha az bulunmaya başladılar. Sanki birer maden gibiler!. Artık her yerde onları daha çok aramaya başladık. Onların hayattaki yerlerini ve özelliklerini hiçbir zaman unutmamalıyız!.
Ürünleriyle,havasıyla,mevsimiyle,saflığıyla doğayı her zaman daha çok sevmeliyiz. Ona yaşamda “Özel” bir yer vermeliyiz. O,bunu fazlasıyla hak ediyor. Gelecekte, yarınlarda ona olan hasretimiz, eskisinden daha fazla devam edecektir. Onunla bir yaşam,mutlu bir yaşamdır..
EN İYİ DİLEKLERİMİZLE!.