Normal bir kişinin kişisel ya da sosyal yaşantısında kendi kendisine yapması gereken işleri, bedensel veya ruhsal yeteneklerindeki kalıtımsal ya da sonradan olma herhangi bir noksanlık sonucu yapamama olarak tanımlanan ‘Engellilik’, farklı nedenlere bağlı olarak zihinsel, görme, işitme ve konuşma, ortopedik ve süreğen engelli olmak üzere beş temel başlıktan oluşmaktadır. Ülkemizdeki engelli birey sayısının %9.1’ ini işitme engelliler oluşturmaktadır.
İşitme kayıpları, doğumsal ve doğumsal olmayan birçok nedene bağlı olarak oluşmaktadır. Ebeveynler arasında akrabalık, kalıtsal bazı hastalıklarda görülen işitme kaybı, annenin hamileyken kullandığı bazı ilaçlar ve geçirdiği hastalıklar, bebeğin doğum kilosunun düşüklüğü, yoğun bakım ünitesinde kalması, ağır sarılıklar, ateşli hastalık geçirmesi ve bebeğe verilen bazı ilaçlar işitme kaybına neden olabilmektedir.
Ülkemizde yılda yaklaşık 1.200.000 bebek doğmakta ve her bin bebekten 2-3’ü ileri derecede işitme kaybı ile dünyaya gelmektedir. Çocukluk döneminde geçirilen hastalıklar, kulak enfeksiyonları, kazalar ve kullanılan bazı ilaçlar nedeniyle bu oran geçici işitme kayıplarıyla birlikte % 6’ya kadar çıkmaktadır. Engellilikten Korunma da taramalar; erken tanı için çok kullanılan ve en iyi sonuç veren yöntemlerdir. Dünya Sağlık Örgütü işitme kaybına yol açan faktörlerin %50′sinin önlenebilir olduğunu bildirmektedir. Bu nedenle çocukların yeni doğan döneminde işitme taramalarından geçmesi, kızamık, menenjit, kabakulak ve kızamıkçık aşılarının zamanında ve eksiksiz yapılması son derece önemlidir.
İşitme Engelliler Haftası’nın amacı işitme engelli bireylerin yaşadığı sorunlara farkındalık yaratmak ve işaret dilinin önemini vurgulamaktır. Peki bizler günlük hayatta karşılaştığımız işitme engelli bireyler ile iletişimimiz sırasında nelere dikkat etmeliyiz?
-İşitme engelli ya da işitme güçlüğü çeken biriyle konuşmaya başlarken, kendisiyle konuştuğunuzu fark etmesini sağlayın. Duruma göre elinizle işaret edebilir ya da kişinin omzuna hafifçe dokunabilirsiniz.
-İşitme engelli kişinin nasıl iletişim kurmayı tercih ettiğini anlamaya çalışın. İşaret dili, jest, yazılı veya sözlü olabilir. İşitme engelli kişinin konuşmasını anlamakta güçlük çekiyorsanız bunu ona bildirin.
-Uzun ve karmaşık konuşmalar gerektiren durumlarda iş görüşmesi, doktor muayenesi ya da hukuki görüşmeler gibi bir işaret dili tercümanı kullanmak gerekir. Daha basit diyaloglarda yazıyla anlaşmak yeterli olabilir.
-İşitme engelli kişiyle işaret dili tercümanı aracılığıyla konuşuyorsanız, işitme engelli kişiye bakarak konuşun ve onunla göz teması kurun.
-Sessiz ve iyi aydınlatılmış bir ortam, etkili iletişim için idealdir. İşitme engelli bireylerin geneli dudak okuyarak sizi daha rahat anlar. Bu sebeple ağzınızın işitme engelli birey tarafından rahatça görüldüğünden emin olun.
-Açık, anlaşılır kelimelerle, yavaşça konuşun. İşitme engelli ya da işitme güçlüğü çeken birine bağırarak konuşmanıza gerek yoktur. İşitme cihazı kullanıyorsa, normal ses düzeyiniz sizi duyması için yeterli olacaktır.
Sorularınız için; [email protected] mail adresi ile iletişime geçebilir, Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi karşısındaki Hatay Akgün İşitme Merkezi’nde beni ziyaret edebilirsiniz.