İstiklal Marşı:Milli Mücadelenin Ölümsüz Destanı - Hatay Gazetesi

İstiklal Marşı:Milli Mücadelenin Ölümsüz Destanı

  • Yazar :BUSE TURAN
  • Eklenme Tarihi :12.03.2025 13:29
  • Güncelleme Tarihi : 12.03.2025 13:29

Bir milletin bağımsızlık uğruna verdiği mücadelenin en güçlü ifadesi, o milletin tarihine, kültürüne ve ruhuna kazınan eserlerle yaşatılır. Türk milletinin bu anlamdaki en önemli eserlerinden biri İstiklal Marşıdır. Sadece bir şiir değil, bağımsızlık ve özgürlük ruhunun adeta kelimelere dökülmüş hâlidir. Mehmet Akif Ersoy tarafından kaleme alınan bu destansı eser, milletimizin fedakârlığını, inancını ve vatan sevgisini en güçlü şekilde yansıtır.

Mehmet Akif Ersoy: Milli Şair, Vatansever Bir Ruh

Mehmet Akif Ersoy, yalnızca güçlü bir şair değil, aynı zamanda milletine ve değerlerine sonuna kadar bağlı bir vatanseverdir. O, hayatı boyunca ahlaki duruşundan ödün vermemiş, kalemini her zaman hak, adalet ve vatan sevgisi için kullanmıştır. İstiklal Marşı’nı yazarken büyük bir sorumluluk hisseden Akif, bu eserin sadece bir şiir olmadığını, milletimizin bağımsızlık mücadelesinin en büyük simgesi olduğunu bilerek kaleme almıştır.

İstiklal Marşı, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 12 Mart 1921’de milli marş olarak kabul edilmiştir. Ancak Mehmet Akif, bu marşın maddi bir karşılığı olamayacağını düşündüğü için kendisine verilen ödülü kabul etmemiştir. Bu tavrı, onun ne denli büyük bir vatansever ve karakter sahibi olduğunu bir kez daha göstermektedir.

İstiklal Marşı: Geçmişten Geleceğe Taşınan Bir Miras

İstiklal Marşı, Türk milletinin bağımsızlığa olan inancını, azmini ve bayrak sevgisini en güçlü şekilde anlatır. “Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” dizeleriyle başlayan marş, bir milletin asla boyun eğmeyeceğini, özgürlüğünden vazgeçmeyeceğini haykıran bir manifesto gibidir. Marşın her dizesinde, Mehmet Akif’in ruhu, milli mücadelenin coşkusu ve Türk milletinin bağımsızlığa olan bağlılığı hissedilir.

Bugün, İstiklal Marşı sadece geçmişimizin değil, aynı zamanda geleceğimizin de bir teminatıdır. Geçmişte ecdadımızın kanıyla kazandığı bağımsızlığı, bugün genç nesillerin bilinçli ve vatanına sahip çıkan bireyler olarak koruması gerekmektedir.

Bir Öğretmen Olarak Bu Bilinci Yaşatıyoruz

Eğitimciler olarak en büyük görevimiz, öğrencilerimize İstiklal Marşı’nın sadece ezberlenmesi gereken bir metin olmadığını, her dizesinin derin bir anlam taşıdığını anlatmaktır. Onlara, Mehmet Akif’in bu marşı hangi şartlar altında yazdığını, neyi ifade ettiğini ve milli mücadelenin ne anlama geldiğini öğretmek için çaba harcıyoruz.

Sınıflarımızda Mehmet Akif Ersoy’un hayatını, onun ahlaki ve milli duruşunu, eserlerini ve ideallerini aktararak öğrencilerimize vatan, bayrak ve bağımsızlık sevgisini aşılıyoruz. Milli şairimizin şu sözlerini hatırlatarak, genç nesillere rehber olmasını sağlıyoruz:

“Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!”

Çünkü biz biliyoruz ki bu marş, bir milletin yeniden ayağa kalkışının, özgürlüğünü yeniden kazanışının simgesidir. Bu bilinci nesilden nesile aktarmak, sadece bir öğretmen olarak değil, bir vatan evladı olarak en büyük sorumluluklarımızdan biridir.

İstiklal Marşı, sadece geçmişimizin değil, geleceğimizin de ışığıdır. Bu ışığı hiçbir zaman söndürmemek dileğiyle…