Çocuk olmak; dünyayı masum gözlerle seyretmek, bir kelebeğin kanadına hayran kalmak, sabah uyanınca ilk işi gülümsemek demektir.
Çocuk olmak; koşmaktır, düşmektir, kalkmaktır… Sonra hiç yılmadan yine koşmaktır. Oynarken öğrenmek, sorarken büyümektir. En çok da sevilmektir. Koşulsuz, beklentisiz, içten içe…
Bugün 23 Nisan… Bu topraklarda çocuklara bayram armağan edilen tek ülkenin çocuklarıyız. Ne büyük gurur! Ama aynı zamanda ne büyük sorumluluk…
Çocuk olmak; ne yazık ki sadece oyuncakla oynayan değil, bazen oyun çağında evlendirilen, bazen okula gitmek yerine yük taşıyan olmak zorunda bırakılıyor. Oysa çocukluk; hak edilen bir dönemdir, hak görülen değil. Hiçbir çocuk öldürülmemeli, hiçbir çocuk yarım bırakılmamalıdır. Ne hayalleri eksik kalmalı ne de gülüşleri…
Çocuk olmak; örnek anne babaların rehberliğinde, sevgiyle ve anlayışla büyümektir. Çocuklar, yetişkinlerin gölgesinde değil; onların ışığında büyümelidir. Çünkü anne baba olmak, sadece büyütmek değil, önce kendini büyütmektir. Çocuklara öğüt vermek kolaydır; zor olan, onlara örnek olmaktır.
Unutmayalım, bugünün çocukları yarının öğretmenleri, doktorları, mühendisleri, sanatçılarıdır. Ama her şeyden önce, bugünün çocukları bugünün en kıymetli varlıklarıdır.
Çocuk olmak güzeldir. Çocuk kalmak da öyle… Kalbimizdeki çocuğu unutmadan, her çocuğun neşeyle büyüdüğü bir dünya için birlikte çalışalım. Çünkü bir çocuğun gülüşü, dünyayı değiştirmeye yeter…
Nice 23 Nisanlara, nice özgür ve neşeli çocuklara …