(BİRİNCİ BÖLÜM) 

Sevgili okurlarım,

AKP ŞAHSIM İKTİDARININ yönetiminde yürünen yarım asırlık yolda, birçok değerlerinden koparılan Ülkemizde en çok tahribatın, hukuk zemininde yaşandığı gerçeğiyle (?!)  Sayın Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un, adeta otomatiğe bağlarcasına (?!)

"Türkiye bir sosyal hukuk devletidr" cümlesini tekrarlamakta olmasına, kimler hangi yorumları yapmaktadır, bilemem ama, Adalet Bakanı' nın "Türkiye bir sosyal hukuk devletidir" cümlesini her tekrarında; ülkeme dair "hukuksal" kuşkularım (?!) daha da belirginleşmekte..!!

Öyle ki, ülkemde elle tutulur hale gelmiş olan hukuksuzlukları (!!??) bir an olmamış sayıp (?!) , sanal alemde Sayın Tunç ile yapacağım röportaj şöyle başlar biter:

A. Dal: "Sayın Tunç, ülkemizde iktidarın sıkça başvurduğu "kumpas, Ergenekon gibi düzmece davaları" yok saymıyorsanuz; iktidarca tekrarlanan bu hukuksuzluğu "insan hakları" penceresinden yorumlarmısınız? diye bir soru yöneltmiş olsak; büyük bir olasılıkla vereceği cevap: 

"Türkiye bir sosyal hukuk devletidir. Kumpaslara dair söyleyeceklerim:

Bilyeli kumpas, sürmeli kumpas ve dijital kumpas olmak üzere pek çok türü vardır... "Türkiye bir sosyal hukuk devletidir." şeklinde olacağı ihtimal dahilindedir:.))!!??

*

Sevgili okurlarım,

100 Sade vatandaşa mikrofon uzatıp: "Ülkede  hak, hukuk ve adaletin tecelli edip etmediği yönünde" soru yöneltildiğinde; yüzde doksanın da şu cevap alınmaktadır:

"TÜRKİYE, SOSYAL HUKUK DEVLETİYDİ..??!!"

Vatandaşa sorulan soruyu Ozana sorduğumuzda da, dizeleriyle vereceği cevap şöyle olacaktır:

"Hukuk Devletiydi, ülkem bir zaman

"Hak, Hukuk, Adalet" şafak gibiydi

Aydınlık doğardı, sarmazdı duman

Mevsiminde yetmiş başak gibiydi

Hukuk Devletiyse (?!) Türkiyem şimdi

Neden haksızlıklar (!!??) üst üste bindi

Bunca hukuksuzluk (!!!!) gökten mi indi

Çünkü hukuk, munis ahlak gibiydi

Tecelli ederken, demezdi "sen-ben" 

Şaşmazdı terazi, tartı, düzenden

Kararlıydı Yargıç, haktan, mizandan

Gönderde inmeyen sancak gibiydi

Yoksa Türkiye'min tersi mi döndü

Adalet, şaşmayan en emin yöndü

Geceyi bilmezdi (?!) aydınlık gündü

Baktıkça haz veren zambak gibiydi

"Hak" deyince hukuk, eğmezdi başı

Tam da gediğine koyardı (!!) taşı

Bir gözle görürdü (..) her vatandaşı

Adeta el ile parmak (..) gibiydi

DEVAM EDECEK...