ŞU ÇATISIZ HANDA, NELER NELER VAR - Hatay Gazetesi

ŞU ÇATISIZ HANDA, NELER NELER VAR

  • Yazar :ALİ DAL
  • Eklenme Tarihi :29.11.2024 10:09

Şu çatısız handa, "bir tuhaf bakan" 

Görmüş gibi yapar (!) gözden habersiz

Açtıkça ağzını yobazlık akan

Örümcek bağlamış özden habersiz

 

Karıştırır öğretmenle imamı

Sulu mescidi sanır sıcak hamamı

"Kabak tadı" cümlesinin tamamı

Ağzındaki yavan sözden habersiz

 

Ne yanından baksan okunmaz "milli" 

Söylemi şaibe (?!) sohbeti kirli

Ortaçağ andıran, (?!) olamaz yerli

Kendinden habersiz, bizden habersiz

 

Şaşı bakan, düzgün görmez; dünyayı

Yamuk kendisidir (?!): suçlar aynayı

Tutar "Nas" a bağlar fizik, kimyayı

Tahsilden habersiz, tezden habersiz

Sevgili okurlarım, 

Dostlar Meclisinde, ilimden, irfandan, eski Milli Eğitim Bakanlarından (Mustafa Necati'den, Hamdullah Suphi Tanrıöver'den, Hasan Ali Yücel'den, Köy Enstitülerinin kuruluş önderi İsmail Hakkı Tonguç'tan ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün aydınlanma devrimlerinden bahsedilirken, günümüz iktidarınca 22 yıldır özellikle çağdaş eğitimde yaptığı ve halen yapmakta olduğu telafisi güç tahribatlar, sizler gibi beni de çileden çıkarır..!!..

Kendisi "Memurumsu atamayla" bakanlık koltuğunda oturan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, çağ dışı ve din eksenli yürüttüğü eğitim politikası, hele de merdiven altı cemaatlerle yapılan müşterek eğitim protokolleri, bir eğitimci olarak beni ciddi tereddütlere sevk etmektedir..!! 

Atama Milli Eğitim Bakanının, yaptığı uygulamaların ve izlediği yolun, Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün çizgisinden uzaklaştığını gördükçe, aydınlatma ve aydınlanma faaliyetinin bu bakanla zinhar olmayacağı, daha da net görülmektedir..!! 

Maalesef Aydınlık bakışın çoook çoook uzağına düşmüş olan bakan Yusuf Kenan Tekin'i; Mevlana'nın;

"Ay vurmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene kabahati ne Ay'da, ne Güneş'te ara. Gözlerindeki o kapkara perdeyi aralayamamış olmandandır..!!" özdeyişi ile silkelemek geldi içimden..!! 

Sevgili okurlarım, 

Eğitimi çağın gerisine düşüren

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, eğitimdeki tahribatlarını; Sözde" 1940'lı Türkiye' sini işaret ederek, 

“Camilerin kapısına kilit vuruldu, camiler ahıra çevrildi, vatandaşın Kuranı Kerim öğrenmesini yasaklandı engellendi. CHP'nin yaptıkları, yapacakları işte bu! !” deyip, uğrattığı eğitim faciasını perdelemeye çalışmaktan da geri durmuyor..!! 

Oysa ki; Bakan’ın bu lâflarının hiç biri doğru değil... Tarh saptırmasından ve adeta kafadan sallamışlıktan başka şey değil..!!

Bu iftira patentli iddialardan dolayı, 

demokratik toplum örgütlerinin, Bakan Yusuf Tekin hakkında suç duyurusunda bulunmaları, maskeleri düşürecektir..!! 

Ne acıdır ki; bahse konu bakan, 

Okullara cemaat ve tarikatları sokmakta, bilimsel ve nitelikli eğitimden inatla uzaklaşmada, öğrencilere gerici müfredatı dayatmakta, büyük bir haksızlık olan mülâkatı kaldırmamakta bilhassa da, okulların temizliği ve hijyeninde yetersiz kaldığını gözlerden kaçırmaya çalışırken, öğrencilerin ve çalışan öğretmenlerin sağlığını düşünemez olmuştur..!!?? 

BU başarısızlığa rağmen, Bakan Tekin'in, “Belediyeler kreşleri bize devretsin” demesine, gülüp geçmekten başka yapılacak bir şey yok gibi..!! 

Hasılı ülkemde eğitim, deveyi çağrıştırdı oldu vesselam..!!

Netice olarak; devlet kurumlarını parselleyip yuvalandıkları iddiasının ayyuka çıkmış durumda..!! 

Yüce Rabbim, çok kötü badireler yaşamış olan canım ülkemi ve ülkemin insanlarını maazallah, başka kalkışmalara karşı korusun..!! 

Zira Menzilcilerin, İsmailağacıların ve benzeri merdiven altı dinci oluşumların her geçen gün palazlanışları hayra alamet görünmüyor..!! NOKTA..!! 

*

Perşembe'nin gelişi, belliyse Çarşamba'dan

Tevekkülden ziyade tedbir alan olalım

Işık vermez bilesin, gaz biterse lambadan

Sinip beklemektense, korku salan olalım

 

Zaptı rapta alalım, büyümeden canavar

Bilesiniz dert varsa, mutlak çaresi de var

Sanmayın ki ihanet, bekler ve hatır sayar

Ne aman dileyelim, ne de talan olalım