İSLAMIN ŞARTI, BİRDİR O DA HADDİNİ BİLMEKTİR! - Hatay Gazetesi

İSLAMIN ŞARTI, BİRDİR O DA HADDİNİ BİLMEKTİR!

  • Yazar :ALİ DAL
  • Eklenme Tarihi :26.02.2025 12:24

Allah'a kulluğun başı ve sonu

Haddini bilmektir, "aşmak" değildir

Yaşamın manası, en elzem konu

Haddini bilmektir, "şaşmak" değildir

 

İslam'dan istismar, zinhar haramdır

Haddini bilene herkes hayrandır

Manalı (!) ömürün hepsi bayramdır

Haddini bilmektir, "taşmak" değildir

 

Hak edip yemektir asıl marifet

Beddualı sofra (!) olmaz afiyet

Niyette gizlidir, (!) izzet ve iffet

Haddini bilmektir, "geçmek" değildir

 

Bakacak olursan yedi kıtaya

Başarı dilenmez, bariz hataya

Verilen hedefe gitsen de yaya

Haddini bilmektir, "düşmek" değildir

*

Sevgili okurlarım, 

"İlk eğitim evde başlar" sözünü çok duyarız. Rahmetli babam da, çocukluk dönemimizde başlamak üzere, yeri geldiğinde, "İslamın şartı, birdir;  o da 'haddini bilmektir'" derdi...

Babamın bu manidar nasihatini kulalarıma küpe eylediğim gibi, kendi çocuklarıma da aynı nasihatte bulunmaya çalıştım..!

Yazımın başlığına; "İSLAM'IN ŞARTI, BİRDİR: O DA HADDİNİ BİLMEKTİR" dedim..!

*

Sevgili okurlarım, 

Benim öngörülü milletim; asla boşluğa düşmezdi..!! Algıları ziyadesiyle açıktı..!! 

Ama nasıl olduysa, dini siyasallaştırılan, tezgah malına çeviren anlayışın;

"Camiler karargahımız, Minareler süngümüz, kubbeler kalkanımız" diyerek meydana çıkmasına, "Yoksullukları, yasakları, yolsuzlukları" yok edeceğiz narasına kanamanın neticesinde, feryat, figan eyler hale geldiğimiz bu günlere ulaştık..!! 

İlk baştan yeni Türkiye’nin nasıl şekilleneceğini, gidişatın nasıl olacağını merak etmedik değil..!! 

Pembe tablolarla iktidara gelip, tabiri yerindeyse döşümüze oturan AKP anlayışı, Anayasa'da kendilerine engel gördükleri maddeleri ortadan kaldırma operasyonuyla işe başladılar..!? Anayasa değişikliğinin onayladığı referandumdan sonra, hamilelere başlayan “Cumhurbaşkanlığı Tek Adam Hükümet Sistemi”  ülkeyi nereye götüreceği in ip uçlarını vermeye başladı..!!

O "Tek Adam", elinde topladığı güç ile, istediği sözü söylemeye ve istediği kararları almaya kendini yetkili görerek, devlet kurumlarını, hercümerc etmeye devam ederken, bu milletin seyrine alması anlaşılır gibi değil .!!?? 

Devletin olmazsa olmaz kurallarının başında gelen "kuvvetler Ayrımı İlkesi" ni rafa kaldırıp, yasamayı da, yargıyı da, yürütmeyi de adeta "zimmetine geçirmiş görüntüsü veren" birinin, akşam düşündüğünü, sabah kanunlaştırmayı otomatiğe bağlayacak derecede ileri gitmesinin makul izahı olabilir mi ..!! 

Kendine muhalif gördüklerine, her türlü baskıyı ve zulmü yapmaktan geri durmayan "şahsım liderinin", geçen gün Meclis Grubunda ve Pazar günkü Büyük Kongrelerinde, hedefine yine TÜSİAD'ı koyarak, yaptığı şu konuşmayı birlikte hatırlayalım:

“Eski Türkiye’yi özlüyor olabilirsiniz ama yeni Türkiye’de haddinizi bileceksiniz. İş adamı derneği iseniz, iş adamı derneği gibi davranmayı öğreneceksiniz. Milleti kışkırtmayacak, devletin kurumlarını provoke etmeyeceksiniz. Yargıyı baskı altına almaya çalışmayacaksınız. TÜSİAD, haddini bilmeyi öğreneceksin!” diyerek gözdağını yineledi..!! 

Sevgili okurlarım, 

Demokratik olduğunu zannettiğimiz ülkemizde artık “Haddini bilmek sistemi” devreye girmiştir..!! 

Bütün yetkilerin tek kişi elinde toplandığı “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nde; demek ki, “Yanlışları görsen bile susacaksın, hataları eleştirmeyeceksin, itaat edeceksin!”

Peki, şimdi kendi kendimize soralım: Böyle bir yönetim sisteminde işler yolunda gider mi? Ekonomi düzelir mi? Gelir ve refah seviyesi yükselir mi? Üretim artar mı? İşsizlik, eğitim, sağlık, adalet konularında düzelme olur mu? 

Bilhassa son yedi yılda “Ülke ekonomisi" neden çöktü, fiyatlar neden tavana vurdu, enflasyonla neden baş edilemez noktaya gelindi?” diye düşünüp, yanlış siyasi tercihen dolayı kendimizi sorgulamamız  gerekmez mi?

*

Sevgili okurlarım, 

"Haddini bilmek" hususunda, "şahsım liderinin" TÜSİAD'ı topa tutarken, sarf ettiği ifadeleri dikkate alarak, "Haddini bilmek" hususunda, çeşitli kaynaklara baş vurdum. Tespit edebildiklermi, hisse alınır umuduyla (?!) bilhassa paylaşmak istedim. 

Bakalım, "Haddini bilmek" hususunda kimler, neler söylemiş:

* Rabbinize alçak gönüllüce ve için için dua edin. Çünkü O, haddi aşanları sevmez. (A’raf Suresi 55. Ayet)

* Mevlana Hazretlerine sormuşlar; “O kadar okursun, o kadar yazarsın, ne bilirsin?” Mevlana şu cevabı vermiş; “Haddimi bilirim.”

* Haddini bilen insan hatır da bilir. Türk Atasözü 

* Haddini bilen kimse, helak olmaz.  Haddini bilmedikten sonra dünyaları bilsen de fayda etmez. Hz. Ali

* Mutluluk bile haddini aşarsa azap olur. Seneca

* Bazıları her şeyi biliyor ama asıl bilmesi gereken haddini hiç bilmiyorlar, her nedense...?!

* Ne kadar bilirsen bil, bilmediğin haddinse, bence hiçsin. Sadi Şirazi

* Haddini bilmez gülüşlerim vardır benim; dosta keyif, düşmana acı verir.

* Haddiniz hariç her şeyi biliyorsunuz.(?!) Arada onu da bilin..! 

* Haddini bilmek her şeyi kabullenmek demek değildir. Haddini bilmek ölçülü ve uygun davranmaktır. 

* Her şeyi bilmene gerek yok haddini bil yeter..! 

* Haddini bilmek ne kadar güzel bir erdemse, haddini aşana haddini bildirmek de o kadar güzel bir erdemdir... 

* Her ne olursan ol, her ne bilirsen bil, her zaman haddini bileceksin..! 

* Haddini bilmedikten sonra dünyaları bilsen de fayda etmez.

* Araya mesafe koymak çok iyidir. Çünkü ne haddini aşan olur ne de canını sıkan.

* Öğrendiklerini cep saati gibi cebinde taşı. İki de bir saatinin olduğunu göstermelik insanlar gibi ortaya çıkarma..!

* Sen haddini bilmezsen başkası sana haddini bildirir..!

* Ya haddini bil, ya da kendini bil. Yoksa önce haddini bildirirler, sonra kişiliğini söndürürler..! 

* Gerçek kalitede olan bir insan, kendisine gösterilen güler yüzü ve samimiyeti gördüğünde haddini aşmayandır..! 

* Hak edene haddini bildirmek, bir açın karnını doyurmak kadar sevaptır..!! 

* Rabbini bilen, haddini bilir. -Ali Suad

* Gerektiğinde keskin konuşacaksın, zira haddini bilmeyen odunlara keskin balta gerekir..!! 

* Ben her şeyi bilirim deyipte haddini bilmeyen insanlar vardır; Haddini bilmedikten sonra çok şey bilmek hiç bir şeye yaramaz. Suskunluk kimseyi yanıltmasın, çünkü susan konuşursa kimse kaldıramaz. –William Butter)

* İnsan iki şeyi bilmelidir: Bir haddini, bir de hesabını. -Mehmet Akif Ersoy)

* Ben kâinat denen sonsuz alemde haddimi bilirim, kendimi bilirim; bundan gayri başka bir şey bilmem.

* Haddini aşmamak, kalp kırmamaktır Edep. dedikodudan, haksızlıktan ve ithamdan uzak durmaktır.... 

* Paranın insanı adam yaptığı yerde, haddini bilen birini aramak çok yanlış olur..!

* Haddini bilmek bir şeye boyun eğmek, onu öyle kabullenip sesini çıkarmamak demek değildir. Aksine haddini bilmek; kişinin yapabileceği şeyleri ve yapamayacaklarını bilip, durması gerektiği yerde durmasını bilmesidir..!

*

Sevgili okurlarım,

Bir şekilde (?!) yetkiyi ve gücü elinde toplayan biri aynaya (!) bakmaksızın;

* Ben savcıyı, ben hakimim, istediğimi tutsak eder, istediğime özgürlük tanırım, der gibi...

* İstediğim iş sahibi olur, der gibi.....!

* Bana muhalif olana, yaşamı azap eylerim, der gibi...

* Bana biat edenler (?!) zenginleşir, der gibi...

* İtibardan tasarruf olmaz..! Bana kimse hesap soramaz, der gibi...

* Neyi nereye verdiğimi, kimse bana soramaz, der gibi... 

Bu ruh halinde görüntü verenler, eğer siyasi kişiliklerse onlara "Haddini" hatırlatmanın tek yolu, hemen sandıktır..!! 

Ha, ayrıca belirtmek gerekirse;

Usülü, esası, kuralı, kaideyi, hakkı, hukuku, adaleti yok sayarak, "ben yaptım oldu" yapıdaki birinin, 

Aldığı abdest... 

Kıldığı namaz... 

Tuttuğu oruç... 

Verdiği zekat... 

Yaptığı haç "makbuldür" denilemez..!! 

Çünkü, haddini bilmeksizin yapılan her şey, kim tarafından, nasıl yapılırsa yapılsın muteber olamaz..!! 

Hal böyle olunca da; 

 "İSLAM'IN ŞARTI, BİRDİR, O DA HADDİNİ BİLMEKTİR..!!" demekten başka söz kalmıyor..!! VESSELAM...