Kurbanlığı keserken en fazla nelere dikkat etmeliyiz? - Hatay Gazetesi

Kurbanlığı keserken en fazla nelere dikkat etmeliyiz?

  • Yazar :Adnan Arslan
  • Eklenme Tarihi :23.06.2023 10:36

Soru:  Hac’da ve Umre'de tavafı Hatim’in dışından yapıyoruz. Namazı niçin hatime dönerek kılamıyoruz ?
Cevap:
Evet, Hatim’in dışından tavafı yapmamız gerekir. (Hatim: Beytullah'ın kuzeyindeki yarım daire şekilli yerin adı) İçinden yapılan şavt geçerli olmaz. Çünkü Hatim’in tavafta Kabe’ye dahil olması Hadis-i Şerifle sabittir. Tavafta Hatim Kabe-i Muazzama’dan sayılır.
Namazı Kabe’nin içinde her tarafa dönerek kılmak caizdir
. Hatim’in içinde ise namazı Kabe’ye dönerek kılmak farzdır. Hatim’in içinde kıble Hatim değil Kabe’dir. Namazı Kabe’ye dönerek kılmamız ise Ayet-i Kerime ile sabittir.

Soru:Kurbanlık olarak satın aldığımız hayvanda, sonradan, kurban olmasına engel kusurlardan biri meydana gelirse, bu kusurlu hayvanı kurban olarak  kesmemiz caiz midir?
Cevap:
Eğer zengin birinin satın aldığı kurbanda sonradan kurban olmasına  engel olan kusurlardan biri ortaya çıkarsa, bu hayvanı kesmesi caiz değildir. Onun yerine başkasını alıp, kesmesi gerekir.
Eğer fakir ise ve satın aldığı kurbanda sonradan bir kusur ortaya çıksa bile bu kusurlu hayvanı kesmesi caizdir. Yenisini alması gerekmez. Hatta fakir birisi böyle kusurlu bir hayvanı kurbanlık olarak bayramda kesebilir, caizdir. Çünkü bu onun için bir nafiledir.
Ama kesim esnasında kusur meydana gelirse zengin olsun, fakir olsun bu hayvanı kesmesi caizdir. Yenisini almaları gerekmez.

Soru: Kurbanlığı keserken en fazla nelere dikkat etmeliyiz?
Cevap:-
Kurban kesimi, bayram namazı kılındıktan sonra başlar.
- Besmele okumalıyız. Besmelenin iki şekli vardır
Bismillâhirrahmânirrahîm
Bismillâhi Allâh-u Ekber
Hayvan kesiminde bu ikinci kısım okunur.
- Zaruri bir durum yoksa , kesim esnasında hayvanlar birbirlerini görmeseler iyi olur.
- Kesme fiilini hayvanı kıbleye çevirerek hemen yapmalıyız. Hayvana eziyet etmeden keskin bıçakla işin ehli tarafından kesilmelidir.
- Kesim usulüne dikkat etmeliyiz. Hayvanın yemek, nefes borularını ve iki atardamardan en az birini beraber kesmeliyiz. Yani normal hayvan kesiminde dikkat ettiklerimize kurbanlık hayvan kesiyorken de dikkat etmeliyiz. Aralarında kesim farkı yoktur. O esnada hayvanların omuriliğini kesmemeliyiz.
- Hayvan tamamen ölmeden başını vücudundan ayırmamalıyız. Can tamamen çıkmalıdır.
- Hayvanları kesiyorken çevre temizliğine çok dikkat etmeliyiz.

Soru : Kurban Bayramının ikinci günü öğle namazını kıldım. Teşrık tekbirini okumayı unuttum. Bugün bayramın üçüncü günü, teşrık tekbirini kaza etsem olur mu?
Cevap :
Hayır, olmaz. Bu durumda unutulmuş olan teşrık tekbirini daha sonra müstakil okuyarak kaza etmek gerekmez.
Ancak ( Allah korusun ) bayram günlerinde kılınan namazlardan birisi vaktinde kılınmazsa kazaya kalır. Kazaya kalan bu namaz yine bu bayramın teşrık tekbiri günleri içinde kaza edilirse teşrık tekbiri de hemen farzın peşine kaza edilir.
Teşrık  tekbiri, arefe günü sabah namazından itibaren başlar, bayramın dördüncü günü ikindi namazıyla beraber 23 vakit ile tamamlanır. Her vaktin farzının peşine teşrık tekbirini okumak vaciptir.
Eğer teşrık tekbiri günlerinde kazaya kalan namaz bu 23 vakitten sonra kaza edilecek olursa farzının peşine teşrık tekbiri kaza edilmez.

Soru:İmam namaz sonunda selam verince ben henüz salli- barik’i ve duayı tam bitirmemiş oluyorum. O zaman ne yapmalıyım?
Cevap:
Salli - barik ve duayı  namaz sonunda okumak sünnettir. İmamımız selam vermişse, bizde tahıyyatı okumuşsak selamı geciktirmeyip hemen selam  vermeliyiz. Bundan dolayı sehiv secdesi de gerekmez. Zira  cemaatin namazda yanlışlık yapması imamı etkilemez ama imamın yanılması, sehiv secdesini gerektiriyorsa bu cemaati de etkiler.
Cemaatin “ Et-tahiyyatü “  yü bitirmemişse bile imama uyarak, imamla beraber  selam  vermesi caizdir.

 

Soru : Nisab üzeri malımızın üzerinden bir yıl geçtikten ve zekat farz olduktan sonra iflas etse ( zayi olsa ) zekat gerekir mi?

Cevap : Bir malda zekat borcu oluştuktan sonra, bu malın aslı, daha zekatı ödenmeden önce çalınsa, kaybolsa, gasbedilse veya şahsın  iflas etmesi gibi bir yolla zayi olsa; şahıs ister ödeme imkanına sahip olsun, isterse de olmasın, zekat borcu onun zimmetinden düşer. Yani zekat vermesi gerekmez. Fakat bu malı bağış, hibe yaparsa zekat borcu düşmez.Yani zekâtını vermesi gerekir. Yine malının zekatını vermek farz olduktan sonra bir ev alsa zekatını vermesi farzdır. Zaten zekat tahakkuk etmeden ev alsa  veya tasarrufta bulunsa zekat gerekmez.

Fakat zekat farz olduktan sonra dağıtılması gereken kısmı ( malın aslı değil ) helak olsa, o zaman zekatı vermek gerekir.

 

Soru : Bir kimse dinimize göre, damatlarına kalmasın diye malının tamamının hanımına, oğullarına bölüştürülmesini ve bir de yerine birini hacca göndermelerini vasiyyet etse ve ölse, bu nasıl uygulanır?

Cevap : Dinimizde hanım, oğul, kız vb. varisler mirasta hak sahipleridirler. Varis için vasiyyet geçerli değildir. Batıldır. Varisler hisselerine düşen miktarı alırlar. Birinin diğerinin hakkını rızasız zimmetine geçirmesi helal değildir. Hele enişte veya damatlar,  hanımlarının kardeşleriyle

miras taksimine hiç müdahil olmazlar. Miras damat veya eniştelerin değil, kadının hakkıdır.Ailenin geçim nafakası erkeğe aittir. Aile huzuru önemlidir. İslamda ferdi mülkiyet esastır. Baba ise ölümünden sonraya yönelik kızını veya herhangibir varisini mirastan mahrum bırakamaz. Erkeklerin ise miras taksiminde ; “biz babamızla çalıştık, kazandık, biriktirdik...” diyerek kız kardeşlerinin miras haklarını vermemeleri haramdır. Bu hakkı Allah (cc ) vermektedir.Karşılıklı rıza ile birbirlerine hibe edebilirler.

Ayrıca,bıraktığı mirasın üçte biriyle yerine bedel olarak birisi hacca gönderilir. Bu vasiyeti yerine getirilir.Para yetmez ise varisler yardımda bulunabilirler.