Atakaş Hatayspor’n Basın Sözcüsü Ahmet Atıç, yeni sezon öncesinde mütevazi bir takım kurduklarını belirterek, seyir zevki veren, ayakları yere basan, ileriye dönük politikaları ile aslında ileriyi hedefleyen bir takım kurduklarını, ancak her hafta kendilerine bir deprem yaşatıldığını söyledi.
Atıç, katıldığı bir spor programında yaptığı açıklamada, “Aylında iyi gidiyoruz. Takım olarak onanan oyundan memnunuz. Ancak üzücü hadiseler yaşıyoruz. İlk 2 hafta çok ses çıkarmadık. Biz futbolu seyir zevkiyle yaşamak istiyoruz. Ancak son hafta yaşadıklarımız o kadar çok canımızı yaktı ve o kadar üzdü ki, başımıza gelen şu son hadiseleri ifade etmek zorunda kaldık.” dedi.
SİYAH VE BEYAZ KADAR ZIT BİR YÖNETİM
Son oynadıkları Antalyaspor maçını yöneten hakem Atilla Karaoğlan’ın ilk yarı ve ikinci yarıdaki yönetimini siyah ve beyaza benzeten Atıç, “Maçın ilk yarısında hakemin bir beyaz yönetimi vardı. Ama ikinci yarıda da siyah bir yönetimi vardı. Burada şunları açıkça belirtmek istiyorum. Yayıncı kuruluş hemen maçtan sonra hakem Atilla Karaoğlan’ın, Antalyaspor Kulüp başkanı Sinan Boztepe’nin koruması tarafından darp edildiğini ancak bu görüntüleri kamuoyuyla paylaşmak istemediklerini söyledi. Şimdi kamuoyunun bunu görme, kamuoyunun orada ne yaşandığını bilmek hakkı. Atilla Karaoğlan’ın nasıl darp edildiği veya nasıl Cebir yaşadığını maalesef bilemiyoruz. Ancak o kadar büyük bir teehhür olacak ki, hakem Atilla Karaoğlan siyah bir yönetim gösterdi.”
ANTALYA’DA FUTBOL TERÖRÜ YAŞANDI
“Ben o akşam için maalesef futbol terörü cümlesini kullanmak zorundayım. Bu çok üzücü bir cümle. Ancak ilk yarısına baktığınız zaman normal giden bir maç. Ama ikinci yarının 50. Dakikasında basan bir takımın nasıl katledileceği ile ilgili ilk pozisyonu gördük. Onu geçtik. Ama maçın öyle bir anı vardı ki maçın uzatma dakikalarında verilen penaltı hadisesi var. Bugün Hatayspor sadece bir kulüp olmaktan ziyade aynı zamanda yıkılmış bir kentin umudu. Bakın ben deprem demagojisi yapıp, deprem üzerinden kulübümüz adına bir mağduriyet çabası içerisinde değilim. Ama bir hakikat var ortada, o gerçekte şu. 6 Şubat sonrası maalesef, şehrimiz o kadar büyük bir acı yaşadı ki, hala yakaya devam ediyor. Bir yandan ilimizin önde gelenleri. Başka Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Öntürk, bir yandan şehri ayağa kaldırmaya çalışırken, bir yandan da Hatayspor ile ilgili, halkımızın psikolojik olarak, sosyal olarak normale dönmesi için bir umut olan Hatayspor’a destek oluyor.”
BİZE SADECE HAKLISINIZ DENİYOR
“Ancak bizim gösterdiğimiz bu çabaların, futbol terörü ile katledilmesi bizleri çok derinden üzüyor. TFF başkanımıza da bu konuları dile getirmiştik. Ama sadece haklısınız deyip, konunun savuşturulmasına artık tahammül edecek durumda değiliz. Bizlere en yukarıdan en aşağıya kadar haklısınız deniyor. Haklıysak neden hakkımız verilmiyor. Bir kulüp düşünün mütevazi bir şekilde mücadele ediyor. Şu an 250 bin insanımız konteynerde yaşıyor bu kentte. İnsanlar acı ve keder içerisindeyken, Hatayspor’u bir umut, hafta sonları bir keyif bir neşe kaynağı olarak görüyor. Ama maalesef bu şekilde katletmeleri içimizi daha da yakıyor.”
CANIMIZ YANIYOR
“Biz her hafta haklısınız kelimesine bir çare olmak istemiyoruz. Haklıysak bizim sahada hakkımızı verin. Biz masa başında yada arka taraflarda hakkını alan bir takım olmak istemiyoruz. Hakem iki takımın hukuku korur. Ama hakem kendi hukukunu koruyamıyor. Ben buradan Cumhuriyet savcılarımıza ihbar niteliğinde bir cümle kullanmak istiyorum. O akşak Türk Ceza kanununu 265’inci maddesine göre kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemek üzere cbir ve tehdit kullanan kişi 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır olan hükmünün o akşam işlendiğini düşünüyorum. Zira bir kişinin yada kişilerin, bilmiyoruz çünkü görüntüler yok ortada, iki takımın hukukunu koruması gereken hakemin iradesinin baskı altına alınarak, maçın ikinci yarısında Hatayspor’umuzun katledildiğine hepimiz şahit olduk. Biz bir kulüp olmaktan öte, bizler Hataylılara bir nebze de olsa psikilojilerine destek olsun diye biz bu kulübe destek oluyoruz. Biz Allah’tan gelen depreme boyun eğdik. Ama bize her hafta deprem yaşatılıyor. Kimse bizden bu depremlere karşı naziklik göstermemizi beklemesinler. Çünkü canımız yanıyor.” dedi.
“