HATAY Tabiatı Koruma Derneği Başkanı Abdullah Öğünç, Suriye’de yaşanan olaylarla ilgili eskiden zulme uğramış olmanın zulme dayanak oluşturmaması gerektiğini bildirdi.
Suriye ile ilgili bir açıklamada bulunan Öğünç, “Komşumuz ve eski Osmanlı toprağı olan Suriye'de rejim değişikliği sonrası tıpkı 15 yıl önce başlayan acılara benzer acıların yaşandığı, kişisel haber kaynaklarımız ve sosyal medyada bunun yansımalarının teyidi ile anlaşılmaktadır. Eski rejimin akrabalığı kimseyi zalim yapmayacağı gibi, eskiden zulme uğramış olmak da zulme dayanak oluşturmamalıdır. Adaletin terazisinin değil tartmak, ortada olmadığı bir ortamda kişisel kararlar ile çoluk, çocuk, kadın, yaşlı demeden intikam hissi ile kendince bir sebep bulup insanları katletmek kabul edilemez.” dedi.
CİDDİ BİR MESAJ OLACAKTIR
Yayladağı sınır kapısının açık olduğunun aşikar edilmesinin zulmün taraflarına ciddi bir mesaj olacağını belirten Öğünç, “Bugünkü ekonomik zaafımızın ana sebebi olsa da, 15 sene önce eski rejimin zulmüne engel olunamasa da o zaman sınır kapılarını açarak sığınılacak güvenli bir zemin oluşturan Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugün de borçları dahil teslim aldıgı imparatorluğun bakiyesi bu halka şefkatli kucağını açmalıdır. Bugün Suriye'de en kırılgan konumda bulunan çoğunluğunu hemen sınırımızın dibindeki Laskiye ve çevresinde yaşayan Nusayri halkının oluşturduğu, Suriye'deki halihazırdaki hakim güçlerce olağan suçlu ilan edilip, kanımızca farklı saiklerle ortadoğuda açık ve yakın bir savaşı ateşleme saikinin bir tezahürü olarak kameralar önünde katledilen insanlara Yayladaği sınır kapımızın açık olduğunun aşikar edilmesi zulmün taraflarına ciddi bir mesaj olacaktır. “
CUMHURBAŞKANIMIZDAN BEKLENTİMİZ
“Yakın coğrafyamızın şüphesiz en güçlü ordusuna ve en cesur duruşuna sahip Türkiye Cumhuriyeti Hükumeti'nden, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dan beklentimiz bir kez daha zulme uğrayanın adını, memleketini, dinini ve mezhebini sormadan silahlı güçlerimizin fiziki mevcudiyetine gerek olmadan bir tek açıklama ile de olsa varlığını hissettirmesi, zulmedenlerin bu yolla durdurulması ve Yayladağı sınır kapımızın açılmasının ilanı ile zulme uğrayanların ülkemizin şefkatli kollarına atılmasının sağlanmasıdır. Kan ve gözyaşının hiç durmadığı ortadoğunun yakın komşusu olmak, Osmanlı İmparatorluğu'nun bakiyesi halkların sığınağı olması gerçeğini gerektirmektedir.” dedi.