HABER MERKEZİ
Muğla’nın Marmaris ilçesindeki bir otelde 6-8 Ekim tarihlerinde, 3. Anadolu Buluşması Yerel Medya Çalıştayı gerçekleştirildi. Farklı gazetecilerin konuşmacı olarak katıldığı çalıştayda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bir konuşma yaptı
Demokrasinin ana aktörlerinin yasama, yargı ve yürütme olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "Gelişmiş demokrasilerde dördüncü ayak medyadır. Yasama, yargı ve yürütmenin bizdeki halini biliyorsunuz. Medyanın içinde bulunduğu pozisyon da iç açıcı değil. Farklı siyasi görüşlerimiz olsa da ortaklaşmalıyız. Demokrasi, insan hakları, adalet konularında ortaklaşmalıyız. Yolsuzluk yapanlar el üstünde taşınırken, yolsuzluktan söz edenlere 'Başka konu mu bulamadın' deniliyor. Hepimizin sorumluluğu var. Medyanınki benden de fazla. Ortaklaştığımız konuları büyütürsek, siyaset kurumunun yanlışlarını ortaya çıkarırsak, siyasetçinin akıllı adımlar atmasını sağlamış oluruz. Demokrasilerde bu görev medyaya düşüyor. Medya yasama, yürütme ve yargıyı da denetleyen, haksızlıkları geniş kitlelere duyuran bir organdır" diye konuştu. 'GÜNLÜK GAZETELERDEN TASARRUF'
Anayasada 'Basın hürdür, sansür edilemez' ifadesinin bulunduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, basımevi kurmanın izin alma ve mali teminat alma şartına bağlanamayacağına dikkat çekti. Anayasanın bu güvenceyi verdiğini ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu “Özgürlükleri sınırlayacak tedbirleri devlet kapatır. Anayasa, 'Devlet özgürlük alanlarını büyütmek zorundadır' diyor. Haksızlığa uğradığımızda bu maddeyi dillendirmiyoruz" diye konuştu.
Yerel medyanın ekonomik sorunlarla karşılaştığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Sizinle ilgili tasarruf genelgesi çıkardılar. Buna göre kamu kurum ve kuruluşlarına, basını izlemeyle ilgili birimleri, kütüphane dokümantasyon merkezleri hariç günlük gazete alınmayacak, yayınlara abone olunamayacak. Bula bula bu tasarrufu mu buldunuz? Tam tersine belediye başkanı o gazeteyi alıp görmeli, benimle ilgili bir eleştiri var mı, diye bakmalı. Bunun neresi tasarruf? Medyaya düşman olan bir siyasal iktidarı desteklemeyin. Sonunda çekilen sizin ipiniz oluyor. Medyaya düşmanlık olur mu? Medya özgürce yayın yapar. Siz ne kadar kapanırsanız baskıcı yönetim o kadar güçlenir."
Gazetecilerin basın ilan kurumu ve radyo televizyon üs kurulu gibi kurumlarda görev almaları gerektiğini dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, basın ilan kurumunun siyasallıktan kurtulması gerektiğini öne sürdü. Siyasi baskının azalması için gazetecilerin mücadelesini vermesini isteyen Kılıçdaroğlu, “Radyo Televizyon Üst Kurulu bakıyor, iktidarı eleştiriyorsa burnundan getiriyor. Öbür tarafa her destek var. İstedikleri yalan haberi de üretebilirler. Hayatımda bu kadar bölünen, bu kadar ayrışan, düşmanlaşan bir medya yapısı hiç görmedim. Oysa bir uyumun olması gerekirdi. Tirajlar 300-400 bin deniyor. Hepsi hikaye. Basın İlan Kurumu soyuluyor. Gerçek tirajlara göre yardım edin. Kamuoyu bu sürece saygı duyabilmeli. Medya ile halk arasındaki ilişkide güven erozyonu var" dedi.
Doğru haberlere erişim yasağının sıklıkla yaşandığını söyleyen CHP’li Kılıçdaroğlu, "Haber doğru. Eleştiriler var. Gidip mahkemeye istediği kararı çıkartıp o habere erişim yasağı getiriliyor. Yargı kararıyla yolsuzlukların üstü örtülüyor. Etik değerlere aykırı yapılanlara karşı mücadele ederek güçlü olursunuz. Parçalanan medya iktidarların işine gelir. Türkiye’de bu dram yaşanıyor" diye konuştu.