DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cüneyt Özdemir YouTube kanalında Kenan Taş’ın sorularını yanıtladı. Babacan, TBMM’de milletvekilleri arasında çıkan kavga, sokak hayvanları problemi, ekonomi ve dış politika hakkında değerlendirmelerde bulundu. Babacan’ın yanıtlarından öne çıkanlar şöyle:
“‘Maliye politikasını sıkalım, enflasyon düşsün’ derlerse çalışmaz”
“Resmi açıklamalara bakacak olursak, son 8 yıldır sürekli ‘2 sene veya 3 sene sonra enflasyon tek haneye düşecek’ diyorlar. 3 yıl vadeli ekonomik programlarda hep ‘3 sene sonra tek haneye inecek, 3 sene sonra tek haneye inecek.’ Fakat o 3 sene sonra hiç gelmedi. Ve şu andaki gibi ‘sadece ve sadece para politikasını sıkalım, maliye politikasını sıkalım, enflasyon düşsün’ derlerse bu böyle çalışmaz. Çünkü bu programın yapısal ayağı yok.”
“Dünyanın en yüksek ikinci Merkez Bankası faizi Türkiye'de”
“Erdoğan ne dedi? ‘Ben ekonomistim’ dedi. ‘Alanım ekonomi’ dedi. Üstelik ‘Nass var’ dedi. Merkez Bankası'na saçma sapan talimatlar verdi. Sonucu, patlayan bir enflasyon. ‘Nass var, onun için faizin inmesi lazım’ dedi. Şimdi dünyanın en yüksek ikinci Merkez Bankası faizi Türkiye'de. Bütün dünya ülkeleri arasında biz ikinci sıradayız yüksek faizde. Ne oldu? Çıkıp anlatmıyor da söylemiyor da. Zamanında ‘Nass’ diye diye sabah akşam faizden bahseden ülkenin Cumhurbaşkanı şu anda susuyor. Bence şu anda bekliyor. Eğer halkın hoşuna giderse, diyecek ki ‘Ben yaptım.’ Yok, insanların şikayeti çoğalırsa, ‘Biz geçiremiyoruz’ derse, ‘Bu laf dinlemedi ki. O kadar söyledim vergi salma millete diye. Bunlar zaten milletin içinden de gelme değil. Bunlar öyle Londra'dan bakarak iş yapıldığı gibi yapılmaz. Burası Türkiye kardeşim, onun için ben bu bakanı affını istedim ya da görevden aldım.’ Her an yapabilir bunu yani. Dolayısıyla bence izliyor şu anda. Sonuça bakacak, ona göre karar verecek.”
“Enflasyonu yine biz düşürürüz”
“Ne zaman Merkez Bankası Başkanları talimat almış. Enflasyon patlamış. Çünkü siyasi iktidarlar kendi kısa vadeli siyasi çıkarları için merkez bankasına para bastırabilirler. Merkez bankasının bağımsızlığı da tam bunun için gereklidir. Yani hükümet, ‘Para bitti arkadaş. Bana para bas, ver’ dediğinde Merkez Bankası Başkanı ‘Yok yapamam’ diyecek. Ya da enflasyonun gereği bir faiz uygulamak gerekiyorsa, o faiz oranını hükümetin baskısıyla ‘Ya seçim geliyor arkadaş, biraz para verelim şu piyasaya, bas biraz para ver. Biraz milletin yüzü gülsün ki ben seçimi kazanayım’ diyemez, dememeli. Bunu yaptığı anda da işte enflasyon patlar, ondan sonra kimse de geri kolay kolay düşüremez. Ha kim düşürür? Yine biz düşürürüz. İnanın bizim için o kadar basit. Ben bugün ülkenin cumhurbaşkanı olsam yapacağım ilk iş, on tane kritik birimin başına sapasağlam dürüst ehil insanları koymak. Haftada sadece iki kere ikişer saatlik koordinasyon toplantısıyla da herkesin birbirinden haberdar olmasını sağlamak ve onlara yön vermek. Cumhurbaşkanı olarak yapman gereken bu. Ötekini zaten sağlam kadrolar yapacak. Ama ben vaktimi neye harcarım? Hukuk ve adaleti düzeltmeye harcarım.”
“Sayın Şimşek’in Sayın Erdoğan’la ilgili gelecek sorular konusunda cevabı yok”
“Mehmet Şimşek, Sayın Erdoğan’la ne konuşuyor bilmem ama ben Sayın Şimşek'in basının karşısına çıkıp da toplu bir basın toplantısını yaptığını görmedim. Vergi paketi Meclis’te görüşülüyor, kendi yok. Neden sizce? Çünkü böyle serbest bir ortamda milletvekillerinin soru cevabı, basının soru cevabı ama öyle ayarlanmış, önceden kurgulanmış bir basın toplantısı değil; hür, özgür gazetecilerin de olduğu, isteyenin istediği soruyu sorabileceği bir basın toplantısı yapmadı bugüne kadar. Niye? Çünkü özellikle Sayın Erdoğan’la ilgili gelecek sorular konusunda cevabı yok. TÜİK'in önceki dönemde enflasyon verileriyle nasıl oynadığını anlatabilecek durumda değil.”
“Sayın Erdoğan enflasyonu patlattığı gibi sahipsiz sokak hayvanların sayısını da patlattı”
“Sayın Erdoğan enflasyonu patlattığı gibi sahipsiz sokak hayvanların sayısını da patlattı. Halbuki 2019'da mecliste bu işle ilgili komisyon kuruldu. Bütün partiler ortak bir rapor yayınladı. Bu raporun hem belediyelere hem de hükümete söylediği bir sürü şey var. Hiçbirisi yapılmadı. Peki bu büyük sorun şimdi geldi önümüze. Ne yapacağız? Yine öncelikle insanlığımızı asla elden bırakmayacağız. Vicdanımızı asla kilitlemeyeceğiz. Birinci bu. Ama özellikle küçük çocuklar için, yaşlılar için, herkes için gittikçe daha büyük tehlike haline gelen bu sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, onların barınaklarda bakılması ve beslenmesiyle ilgili de hızlı bir kampanya başlatmak gerekiyor. ‘Bunu ben belediyelere vereyim. Belediyelere sorumluluğu atayım, çıkayım.’ Şu andaki iktidarın yaptığı bu. Halbuki iktidarın hem bu işler için kaynak sağlama zorunluluğu var. Çünkü belediyelere yeni bir görev veriyorsun. Parası olan belediye var, çoğunun da parası yok. Bu işi belediyelere yap dediğinde çoğu yapamayacak. Halbuki hükümetin görevi bununla ilgili bütçeyi hazırlamak, bütçeyi belediyelere vermek, arkasından da denetlemek. Parası yoksa da kaynak sağlayacaksın. Çünkü çok özel bir durum bu. 1 trilyon 254 milyar faizi nasıl kuzu kuzu buluyorlar? Faize gelince buluyor ama artık toplumumuzun çok geniş kesimleri için bir can tehlikesi haline gelmiş, bir sağlık tehlikesi haline gelmiş bu sokak hayvanları sorununun çözümü için de parayı bulacak. Bulamıyorsa, yapamıyorsa da ‘Ben yapamıyorum’ diyecek.”