Kırık iyileşmesi süreci bozulmaya müsait olmayan bütün bir prosedürdür. Büyüme faktörleri, yaş, cinsiyet, kırık bölgesi, aktivite düzeyi, beslenme vs gibi birçok faktörle yakından ilişkilidir. Bu faktörler çeşitli aşamalarda kallus oluşumunu değiştirerek kırık iyileşmesine etki gösterebilir.
Fakat en belirgin ve değişmez etki sigaranın vermiş olduğu iyileşme yavaşlamasıdır ki, özellikle omurga kırıklarında kaynamama oranını 5 kat artırır. Sigara içicileri için kemiğin kaynamaması, birden fazla kez ameliyat olma, sakatlık oluşması, kalıcı ağrı, uykusuz geceler sürpriz değildir.
Sigara içiyorsanız hayatınızın herhangi bir döneminde bi tarafınızın kırılabileceği ihtimaline karşılık da olsa, bırakın!
Kırık için stabil bir ortama ihtiyaç vardır. Ortopedi profesörü Stephan Perren bu konuda bir teori ve formül geliştirmiştir. Bu formülün can alıcı noktası delta L/ L dir ki, burada L kırık uçları arasındaki mesade ve delta L kırık hatlarının hareket veya ayrılma mesafesidir.
Şöyle ki, kırık hattı acayip açık dahi olsa, gereğinden fazla hareket eden kırık hatlarındaki kemik öncüsü osteoprogenitör hücreler fibröz bağ doku hücrelerine dönüşür, yani kaynamaz.
Orta düzeyde hareket eden kırıkta bu hücreler kondrositlere (kıkırdak yapısını oluşturan ve kolajen üretiminden sorumlu olan hücrelerdir) dönüşür, yani yumuşak kaynar, gerçekteyse kaynamaz veya kaynamakta gecikir.