Yaşlanmanın kaçınılmaz bir etkisi gibi görünen sarkmış göz kapakları kişinin görme alanını etkilediği gibi kişinin yüzüne ve dış görünüşüne de zarar verebilir.
Ameliyat yoluyla düşük göz kapağını yani fazla cildi çıkarmak görmeyi iyileştirebildiği gibi daha genç bir görünüm de sağlamaktadır. ‘’Göz kapağı estetiği ameliyatları, yaşlanmanın etkilerini azaltmada yüzde en sık yapılan plastik cerrahi operasyonları arasında yer almaktadır.
Ülkemizde her ne kadar burun ameliyatları en çok yapılan plastik cerrahi ameliyatları olmakla beraber bu ameliyatlar gençleşme ameliyatları değildir.’’
GÖZ KAPAĞI AMELİYATLARI
Göz kapağı ameliyatları genel olarak alt ve üst diye 2 gruba ayrılır. Üst göz kapağı ameliyatları alt göz kapağı ameliyatlarına göre daha sık yapılmakla birlikte fonksiyonel amaçlı olarak göz hekimleri tarafındandan yapılmaktadır.
Göz kapakları kişinin genetik yapısına bağlı olarak değişmekle beraber zamanın ve çevresel faktörlerin etkisi ile değişime uğrar, biz buna yaşlanma diyoruz.
İlerleyen yaşla mevcut kronik hastalıklar, yerçekimi, deri elastitesinin azalması ve hatta uyku siklusuna bağlı dolaşım sistemi ve pozisyonel değişikliklerin göz kapağı cildi gibi ince ve elastik bir doku üzerindeki tekrarlayan etkileri, yerçekimi ile beraber göz kapaklarının sarkmasına neden olmaktadır.
Alt göz kapağında halk arasında torbalanma dediğimiz bulgularda bu duruma eşlik eder, bunun sebebi de göz küresinin oturduğu yağ yastıklarının zamanla ileri doğru fıtıklaşmasıdır.
Bu tür bulguların ortaya çıkma yaşı insandan insana büyük farklılıklar gösterebilmektadir bunun sebebi çevresel ve genetik faktörlerdir. Ortalama olarak 40‘lı yaşlardan itibaren göz kapağının kozmetik problemlerinden şikayetçi olan erkek veya kadınlar bu ameliyatı olabilirler.
Göz kapağı estetiği ameliyatı kişinin hastanede kalmadan ve genel anestezi almadan olabileceği bir cerrahi işlemdir. Operasyon olmayı düşünen kişiler muayene sonrası verilen ameliyat randevusu gününde gelip operasyonu olduktan sonra evlerinde istirahat edebilirler.