Ev tozu akarları gözle göremediğimiz ancak iç ortamlarda milyarlarca bulunan mikroskop altında keneye benzeyen canlılardır. Bunlar en çok yatak, yastık yorgan, battaniye, halı, perde mobilya gibi yerlerde barınır. Yüksek yerlerde akarların yaşama olasılığı çok azken özellikle rutubetli iklimlerde yaşama olasılığı çok fazladır. Örneğin Erzurum’da ev içi havadaki akar konsantrasyonları çok çok düşükken İstanbul’da akar konsantrasyonları çok fazladır. Akar alerjisi olan hastaların korunmak için:
Yatak örtüsü, nevresim ve çarşafların haftada en az iki kez değiştirilerek 60ºC üzerinde bir sıcaklıkta yıkaması
Evde sık sık temizlik yapılması, tercihan temizliği başkasının yapması (kendiniz yapıyorsanız maske kullanmanız.)
Evin sık sık havalandırılması
Yatak odasında halı varsa kaldırılması
Kumaş döşeli eşyalar yerine deri, suni deri, ahşap ve plastikten yapılmış olanlar tercih edilmesi
Evde peluş oyuncak barındırılmaması
Yatak ve yastıkların akarları geçirmeyen özel bir kılıf ile kaplanması
Akarları öldüren özel kimyasal solüsyonlarla temizlik yapılması
Özellikle HEPA filtre içeren hava temizleme cihazlarının kullanılması gibi önlemler alması uzun vadede alerjik şikâyetlerin kontrolü açısından faydalı olabilir.
POLENLERDEN NASIL KORUNABİLİR?
Her bitki için polen yayma dönemi belirlidir. Ağaç polenleri genellikle şubat-mart, çim polenleri nisandan temmuz ortasına kadar, yabani ot polenleri ise yaz sonu ve genellikle sonbaharda ortaya çıkar.
Polen sezonu (nisan-mayıs-haziran ayları) gerekli olmadıkça dışarıda dolaşmamalı, pikniğe gidilmemelidir.
Ev ve arabalarda polenleri tutan hava filtreleri, hava temizleme cihazları kullanılabilir.
Polenin yoğun olduğu günlerde dış ortamda maske ve gözlük takılabilir.
Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde kapı ve pencereler kapalı tutulmalıdır.
Evdeki pencerelerin ince örgülü telle kapatılması yarar sağlayabilir.
Polen sezonu boyunca alerjiye karşı koruyucu antialerjik ilaçlar alınmalıdır.
Dış ortamdan eve gelince duş yapıp, elbiseler değiştirilmelidir.
ASTIM HASTALARININ NEFES DARLIĞINA KARŞI ALMASI GEREKEN ÖNLEMLER
EGZERSİZ
Astımlı hastaların büyük bir kısmında egzersiz sonrası nefes darlığı şikayetleri ortaya çıkmaktadır. Korunmak için:
Özellikle soğuk kuru havalarda egzersiz yapmaktan kaçının
Kirli, sisli havalarda egzersiz yapmaktan kaçının
Egzersiz öncesi kısa ısınma hareketleri yapın
Gerekiyorsa egzersiz öncesi rahatlatıcı ilacınızı alın
İKLİM
İklim astımı olumlu veya olumsuz etkileyebilir. Özellikle rutubetli iklime sahip yerlerde yaşayan astımlılarda şikayetlerde artma mevcuttur. Örneğin birçok hastanın astımı rutubetin fazla ve hava kirliliğinin yoğun olduğu bir yer olan İstanbul’da fazlalaşmaktadır. Bu amaçla mümkün olduğunca ılıman iklime sahip yerlerde yaşanması önerilmektedir.
MESLEKİ FAKTÖRLER
Mesleki astım en sık rastlanan meslek hastalıklarından biridir. Eğer şikayetler belli bir işyerine girdikten sonra ortaya çıkıyor ve kesin iş ile ilişki kurulabiliyorsa mesleki astım tanısı konabilir. Eğer var olan astım bir işyerine girdikten sonra artıyorsa buna işle artan astım denir. Korunma için:
İşten uzaklaştırma, yer değiştirme
Meslek seçerken riskli mesleklerden uzak durma (örnek: fırın, berber, oto boyacılığı, mobilya imalatı, deterjan fabrikası, ilaç imalatı vs.)
GIDA VE ASTIM İLİŞKİSİ
Gıdalarla astımın ilişkisi özellikle erken çocukluk döneminde ortaya konmuştur. Erişkinlerde bu ilişki belirgin değildir. Yine de özellikle gıda katkı maddesi içeren yiyecek ve içeceklerden uzak durmakta fayda vardır. Mümkün olduğu kadar doğal beslenme önerilmektedir.
KÜF MANTARLARINDAN NASIL KORUNABİLİR?
İdeal olarak 20°C sıcaklık ve %60 nem ortamında yaşarlar. Bir yerde mantar üremesi küflenme olarak ifade edilir. Ev içi küfler doğal organik maddelerin nemlenmesi ile oluşur. İki haftayı aşan nemlenme mutlaka küflenmeye yol açar.
En çok üredikleri yerler bodrum katları, karanlık ve az havalanan yerler, pencere pervazları, banyo perdeleri, kiler, çöplük, ahır, tarla, bahçeler, deri, hasır eşya, sızıntılı duvar köşeleri, duvar kağıtları, ev bitkilerinin saksılarıdır. Sobalı evlerde küf yoğunluğu daha fazladır. Ev içinde ise en çok mutfaklarda, banyoda, merdiven altında bulunur.
Evin rutubeti azaltılmalıdır.
Küfün mümkünse evin tüm odaları ısıtılmalı ve evin içinde çamaşır kurutulmamalıdır.
Eski halı, yatak, mobilya ve küf kokan malzeme atılmalıdır.
Fazla miktarda saksı bitkisi bulundurulmamalıdır.
Akvaryum ve kuş kafesleri çevresinde de küf kolay gelişebileceğinden evde bu tür hayvanlar bulundurulmamalıdır.
Su sızıntısı olan yerler tamir edilmeli. Su geçirmez izolasyon malzemeleri kullanılmalıdır.
Küf üreyen yüzeyler %5-10’luk sodyum hipoklorür (çamaşır suyu) ile temizlenmeli, ancak bu temizlik hasta tarafından yapılmamalıdır.
Hava temizleyici ve filtrelerin kısmen faydası olabilir.
HAMAM BÖCEKLERİ
Evde bulunan kalorifer böceği veya hamam böceği dediğimiz böceklerin son yıllarda astımlılarda şikayetleri arttırdığı ortaya konmuştur. Korunma için:
Böcek giriş yerleri yok edilmeli
Böcek ilacı ile ilaçlama, ardından yoğun temizlik yapılmali
Açıkta çöp, gereksiz eşya, yiyecek bırakılmamalı, mutfak temizliğine özen gösterilmelidir.
EV HAYVANLARINDAN KORUNMA
Tüm tüylü ve kürklü hayvanlar alerjiye neden olur. Alerjenler esasen hayvanın idrar ve salyalarında bulunur ve kıllarına yapışır. Kıl miktarı ve uzunluğu ile alerji yaratma düzeyi arasında ilişki yoktur. Aynı hayvan cinsi içinde farklı türler arasında da önemli fark yoktur. Örneğin, bir tür kediye alerji varsa, başka bir tür için de olması beklenir.
Hassas kişide duyarlılaşma hayvanla temasın başlamasından 6-12 ay sonra başlar ve hayvanın uzaklaştırılmasına rağmen aylar hatta yıllar boyu devam edebilir. Hayvanla kısa süreli karşılaşma ani belirtilere, devamlı karşılaşma ise uzun süreli (kronik, müzmin) belirtilere neden olur.
Evde alerjik kişi varsa o eve hayvan almamak en doğru çözümdür.
Evde hayvan varsa, ortamdan uzaklaştırılmalıdır. En etkili korunma yöntemi budur.
Hayvanın evden gönderilemediği durumlarda ise kedi, köpeğin sık yıkanması, yatak odasına sokulmaması, evde halı ve kumaş kaplı mobilyaların azaltılması önerilmektedir. Ancak bu önlemlerin hiçbirisi hayvanın evden uzaklaştırılması kadar etkili değildir.
Kedi, köpek alerjenleri giysilerle taşınabildiğinden dışarıda hayvanla teması olanlar eve geldikten sonra kıyafetlerini değiştirmelidirler.
ENFEKSİYONLARDAN KORUNMA
Astımlılarda en çok tetiği çeken faktör enfeksiyonlardır. Korunma için:
Her sene sonbahar aylarında mutlaka grip aşısı yaptırın
Gribi olan kişi ile yakın temas kurmayın
Kış ayları boyunca vücut direncini arttırıcı vitaminler ve antioksidanlar içeren meyve ve sebzeleri bol miktarda tüketin, gerekirse vitamin takviyesi alın
Özellikle merkezi havalandırması olan işyerlerinde çalışanların havalandırmadan gelebilecek enfeksiyon etkenlerine karşı koruyucu olarak hava temizleme cihazı kullanması önerilebilir
Astımlı hastalarda sık görülen sinüzit hastalığına karşı dikkatli olun. Islak saçla dışarıya çıkmayın. Sinüzit belirtileri varsa (burun tıkanıklığı, koyu renkli geniz akıntısı, öksürük balgam) doktor önerisi ile uzun süreli 15-20 gün antibiyotik kullanmanız gerekebilir
İnfeksiyon döneminde astım ilaçlarınızın dozunu arttırmanız gerekebilir.
ZARARLI ETKENLERDEN KORUNMA
Sigara içilen ortamda bulunmayın
Hava kirliliğinin, sisin yoğun olduğu havalarda dışarıya çıkmayın
Saç spreyi, parfüm deodorant kullanmayın, yakınlarınızı da sizin iyiliğiniz açısından kullanmamaları açısından ikna edin
Isınmak için odun, kömür sobasından kaçının.
PSİKOLOJİK KORUMA
Astımda kontrolü güçleştiren en önemli faktörlerden biridir. Psikolojik sorunlar astım atağını tetikleyebilir ve astım tedavisine uyumu güçleştirebilir.
Rahatlatıcı, gevşetici nefes alma teknikleri, meditasyon gibi teknikleri öğrenin ve uygulayın
Sürekli pozitif düşünmeye çalışın. Gerekirse bu konuda gerekli kitap okuma, kurs gibi eğitimsel faaliyetlerde bulunun
Doktorunuz gerek görüyorsa sizi psikolojik yönden destekleyecek bir ilaç kullanın