Hatay’ın Reyhanlı İlçesinde bulunan Tayvan Kültür Merkezi'nde "Tayvan’ın Ekolojik Koruma ve Küresel Bağlantıları: Doğanın Diliyle Sınırları Aşan Sanat Sergisi" görenleri hayran bırakıyor.
Bir ada ülkesi olan Tayvan, zengin ve çeşitli bir doğal eko sisteme sahip olmasının yanı sıra sanayileşme ve kentleşmenin getirdiği büyük zorluklarla da karşı karşıyadır. 1970'lerden itibaren hızlı gelişimiyle Tayvan, önemli ekonomik başarılar elde etmiş olsa da, insani faaliyetleri ekolojik çevre ve türlerin hayatta kalması üzerinde büyük bir baskı yaratmıştır. 21'inci yüzyıla girildiğinde, artan çevre bilinci Tayvan toplumunu ekolojik koruma ve sürdürülebilir gelişime yönlendirmiştir. Tayvan Kara Ayısı, Formoza Alabalığı ve Leopar Kedisi gibi türler, adanın biyolojik çeşitliliğinin sembolleri haline gelmiş ve doğayı koruma konusundaki ulusal iradeyi pekiştirmiştir.
Tayvan Tarım Bakanlığı’na bağlı Orman ve Doğa Koruma Ajansı ile Deniz Koruma Ajansı’nın verilerine göre, Tayvan'ın "Tehlike Altındaki Türleri Koruma Eylem Planı" şu anda 22 türü kapsamaktadır. Ayrıca, nesli tükenme tehlikesi altında olmayan değerli türlerin korunmasına yönelik olarak hükümet ve sivil toplum kuruluşları tarafından önemli kaynaklar ve çaba sarf edilmektedir. Bu türler yaşam alanlarının tahrip edilmesi, aşırı gelişim ve çevre kirliliği gibi tehditlerle karşı karşıya kalsa da, koruma çalışmaları ve halkın geniş katılımıyla bu türlerin iyileşmesi için umut ışığı doğmuş ve gelecekleri için bir vizyon oluşmuştur.
Dünyanın bir başka köşesinde, Türkiye’nin Akdeniz Bölgesi'nde bulunan, Hatay’ın Reyhanlı İlçesi'nde ise savaştan kaçan Suriyeli mülteciler yeni bir hayat kurmaya çalışmaktadır. Burada Tayvan Kültür Merkezi olarak kurulan yapı, İslam mimari unsurlarını yansıtan kubbeli bir yapının altında insanlar gayretle çalışıyor, bazıları hayır bağışlarını yönetiyor, bazıları el sanatları atölyelerinde gelir elde etmek için ürünler üretiyor, çocuklar ise sınıflarda öğrenim görüyor veya spor alanlarında oynuyor.
Hayata geçirilen sergi için, Tayvan’ın koruma altındaki hayvanlarını tema olarak alan ve Tayvan Ulusal Müzesi’nin dijital arşiv projesinin verilerinden yararlanan 15 Türk ve Suriyeli mülteci sanatçı davet edildi. Sanatçılar, resim, heykel ve dokuma gibi çeşitli biçimlerde eserler yaratmış ve kültürel ve dilsel engelleri aşan bir sanat sergisi ortaya çıkarmayı başardılar.
Serginin, ziyaretçilere sanat ve ekolojik korumanın buluşma noktalarını deneyimleme fırsatı sunarak, dünyanın diğer ucundaki bir ada ülkesi olan Tayvan'ın hikayesini keşfetmelerine olanak tanıdığını ve aynı zamanda yerel Türk halkı ve Suriyeli mültecilere anlamlı bir öğrenim deneyimi sağladığı bildirildi. Bu yapılan sanatsal etkinlikler sayesinde Tayvan ile yerel halk arasında daha derin bağlar kurulurken, koruma ve insani yardımın birleştiği yeni olasılıklar sergilendiği bildirildi.
TAYVAN'IN TEHLİKE ALTINDAKİ HAYVANLARI DUVARLARI SÜSLEDİ
Tayvan'ın tehlike altında olan hayvanları arasında Leopar Kedisi, Çin Nehir Susamuru, Formosan Siyah Ayısı, Formosan Pangolini, Genç Kuşlar, Diyet, Habitat, Sarı Serçesi, Avustralya Çayır Baykuşu, İmparator Kelebeği, Sarı Çizgili Kutulu Kaplumbağa, Tayvan Kara Deniz Alabalığı, Tayvan Beyaz Yunusu, Swinhoe'nin Mavi Horozu yer alırken, Tayvan Kültür Merkezi'ne gelen sanatçılar tarafından bu hayvanların figürleri kültür merkezinin duvarlarında sergilendi.