Üç semavi din ve farklı mezhepten bireylerin bir araya gelmesiyle, 2007 yılında kurulan Antakya Medeniyetler Korosu, Hatay'da birlikte yaşama kültürünü tanıtmak amacıyla konserler düzenliyor.
Ancak, 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan depremler, koronun 7 üyesinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Bu acı kayıpları unutturmamak adına koro, Aralık ayından itibaren 11 ilde konser vermeye başlayacak.
İlk konserini İskenderun Rum Ortodoks Kilisesi’nin restorasyon töreninde gerçekleştiren koro, depremle ilgili duygusal bir performans sergiledi. Koro şefi Yılmaz Özfırat, ‘Derdin ne Hatay’ eseri seslendirirken, ‘Sesimi Duyan Var mı?’ sözleriyle de deprem sonrası yaşanan acıları bir kez daha hafızalara taşıdı ve bu konserlerin amacının, depremin hatırasını yaşatmak olduğunu vurguladı.
Konser sırasında konuşan Şef Özfırat, depremin etkilerini aktarmanın zorluğuna dikkat çekerek, “Bazen dışarıda bize soruyorlar, derdiniz ne, ne kadar büyük olabilir bir deprem diyorlar. O geceyi yaşamayana anlatamıyorsunuz. Daha sonra burayı gelip görmeyene de anlatamıyorsunuz. Biz depremden sonra depremin sesi olmaya çalıştık. Sizlerin sesi olmaya çalıştık” dedi.
Antakya Medeniyetler Korosu, konserleriyle duygulu anlar yaşatırken, Şef Özfırat, "Sesimizi duydunuz, bizi unutmadınız ve bugün bizimle birlikte oldunuz, tüm konuklara teşekkür ediyorum. Ayrıca, toplum depremi hızlı bir şekilde unuttuğuna şahit oluyoruz, zaman geçti, çok çabuk unutulduk. Ama unutmayanlar da var. O yüzden bizler unutturmamaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Koro şefi, bu konserlerin sadece müzik değil, aynı zamanda bir dayanışma ve hatırlatma çabası olduğunu vurgulayarak, dinler arası birlikteliğe de değinerek şunları söyledi: “İster Hristiyan olsun, ister Yahudi, ister Müslüman; hepimiz tek bir Allah'ın kuluyuz. İnsanlar bunu unuttuğu için belki de bu sorunları yaşıyoruz. Bu nedenle, ‘Yaradılanı seviyorum, Yaradandan ötürü’ anlayışını benimsemeliyiz.”
Antakya Medeniyetler Korosu, Aralık ayından itibaren gerçekleştireceği konserlerle, hem depremde yaşanan kayıpları anacak hem de dayanışma duygusunu pekiştirecek. Bu konserler, sadece müzik aracılığıyla değil, aynı zamanda toplumsal hafızayı canlı tutarak, birlikte yaşama kültürünü yeniden hatırlatmayı hedefliyor.