Eğitim-İş Hatay 1 No\'lu Şube yönetimi; Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti yapısını korumak için hukuki sorumluluğun bilincinde olduklarını ifade ederek, HÜDAPAR tarafından düzenlenen çalıştay sonucunda yayımlanan bildirinin, Anayasa’nın temel ilkelerine ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğüne aykırı ifadeler yer aldığına vurgu yapıldı.
Anayasal düzeni hedef alan bildiriye karşı; Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozma (TCK 302), Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve Organlarını Aşağılama (TCK301), Anayasayı İhlal (TCK 309), Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik ve Atatürk’ün Manevi Hatırasına Hakaret (TCK 216 ve 5816), Suçu ve Suçluyu Övme (TCK 215), Anayasa\'ya ve Siyasi Partiler Kanunu\'na Aykırılık suçlarından şikayette bulunduklarını ifade eden Eğitim İş açıklamasında, \"Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkeleri, Anayasa’nın değiştirilemez hükümleri ve Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi açıkça ortadayken, TBMM’de temsil edilen bazı partilerin sorumluları ve üyeleri, Anayasa’ya sadakat yemini etmiş olmalarına rağmen devletin var oluş gerekçelerine ve Anayasa’da belirtilmiş ilkelere meydan okumaktadırlar. Bu cüreti, 23 yıllık AKP iktidarının yarattığı düzenden aldıkları açıktır\" denildi.
ANAYASANIN İLK 4 MADDESİNİ HEDEF ALIYOR
HÜDAPAR tarafından düzenlenen çalıştay sonucunda yayımlanan bildirinin, Anayasa’nın temel ilkelerine ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğüne aykırı ifadeler yer aldığını açıklamalarında yer veren Eğitim İş, \"Özellikle; \'Kürt meselesinin çözümü ancak ulus devlet paradigmasının terk edilmesi ile mümkündür\' ifadesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısını ve Anayasa’nın ilk dört maddesini açıkça hedef almaktadır. \'Skyes-Picot sınırları sembolik hale getirilmelidir\' söylemi, Türkiye Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğüne ve uluslararası sınırlarına yönelik açık bir tehdit içermektedir. Anayasa’nın vatandaşlık tanımı ülkenin bölünmez bütünlüğü ve bağımsızlığı ile çelişmekte ve Türkiye Cumhuriyeti’ne açıkça meydan okumaktadır\" denildi.
TEHLİKELİ BİR SÜRECİN HABERCİSİ
Türkiye Cumhuriyeti anayasasının değişmez hükümlerinde de açıkça yer aldığı üzere “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir” görüşünü savunan Eğitim İş, \"Bildiride yer alan ifadeler, Anayasa’nın değiştirilemez ilkeleri olan demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti yapısına açıkça aykırıdır. Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyete, Atatürk ilke ve devrimlerine, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine aykırı olan bu açıklamalar, siyasal ve hukuki açıdan tehlikeli bir sürecin habercisidir.”
ÜLKEMİZİ TEHLİKELİ BİR NOKTAYA SÜRÜKLÜYOR
“Muhalif her kesime karşı resen soruşturmaların açıldığı, keyfi gözaltıların ve tutuklamaların yaşandığı ülkemizde, anayasaya açıkça aykırı söylemlerde bulunan iktidar ve destekçilerine karşı herhangi bir adım atılmaması, hukukun iktidarın güdümüne girdiğinin ve yargının tarafsızlığını kaybettiğinin açık bir göstergesidir. Bu tür açıklamalara sessiz kalınması, hukukun üstünlüğü ilkesini zedelemekte ve ülkemizi tehlikeli bir noktaya sürüklemektedir\" dediler.
Eğitim-İş açıklamasında şu görüşlere de yer verildi: \"Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği ve toplumsal birliğimizin teminatı olan laik eğitimden ve Cumhuriyetin temel ilkelerinden asla taviz vermeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Bizleri bir arada tutacak olan laik Cumhuriyettir, birleştirecek olan ise yalnızca laik eğitimdir.\"