VAR GÜCÜMÜZLE ÇİFTÇİMİZİN YANINDAYIZ

  • Eklenme Tarihi :03.11.2022 | 16:11
  • Muhabir :

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, uygulamaya koydukları kırsal kalkınma planıyla çiftçilerin topraklarını bırakmaması için uğraş verdiklerini belirterek, var güçleriyle çiftçilerin yanında olduklarını bildirdi.

VAR GÜCÜMÜZLE ÇİFTÇİMİZİN YANINDAYIZ

Suriye meselesinin 12 yıldır her alanda ülkemiz için büyük kayıplara neden olduğunu belirten Savaş, “  En büyük yarayı da tarımımız, üreticimiz aldı. Sığınmacılar AB destekleri ile ucuz işçilikle tarımda yerli üreticimizin önüne geçiyor. Kendi çiftçimiz toprağını bırakmasın üretimimiz devam etsin diye tüm desteğimiz. Yanı başımızdaki savaş ihracatçımızı da çiftçimizi de derinden etkiledi, yarınlarımız için karamsarlığa kapılmadan var gücümüzle onların yanında olmaya devam ediyoruz” dedi.

 

ŞEHRE GÖÇÜ ÖNLÜYORUZ

Çiftçilerin arazilerini bırakıp şehre göç etmelerinin sebeplerini ve Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin tarımı kalkındırma konusundaki örnek çalışmalarını anlatan Savaş, “Eskiden 10 dönüm arazisi olan insanlar kendini yeterli hissederdi. Rahat rahat çocuğunu okuturdu ama şu anda 100-200 dönüm arazisi olan insanlar bile ekmekte zorlanıyor. Çünkü girdi masrafı çoğaldı. Mazot, gübre, elektrik, işçilik, ilaç, tohum tüm girdilerin fiyatı çok arttı. Böyle olunca insanlar bu masrafları sattığı ürünle karşılayamaz hale geldiler. Çoğu zaman şunu düşünmeye başladılar: 'Bu sene ekmezsek ne kadar kar ederiz, ne kadar masraftan kurtuluruz.' Gazi Mustafa Kemal Atatürk, İzmir 1. İktisat Kongresinde, ‘Ziraat milli ekonominin temelidir’ demiştir ve biz bu anlayıştan çok uzaklaşıyoruz”

ÇOK SIKINTI ÇEKİYORUZ

 “Biz tarımda özellikle Suriye meselesinden dolayı çok sıkıntı çekiyoruz. Bizim tarımla uğraşan insan sayımız 36 binlerden 8 binlere düştü. Yüzde 75’lik bir insan kaybımız var tarımdan uzaklaşan.

Yayladağı’nda Suriyeli çiftçiler için Avrupa’dan bir fon bulundu, onlar da burada çilek ekti. Burada üretilen çilekler ihraç edildi ve Suriyeli kardeşlerimiz ekonomik olarak çok güçlendi. Ancak bizim insanlarımız, girdi masraflarından dolayı ekip biçemediği için topraklarını satıp şehre göçmeye başladılar. Biz bu durumu öğrenince dedik ki ne gerekiyorsa biz yapalım. Kırsal Kalkınma Projesi yaptık. Bu bölgede tarım yapabilecek ne kadar çiftçi varsa hepsine iki yıl üst üste fide verdik.  Bu insanlarımızın kendi topraklarından para kazanmalarına yardımcı olduk. Böylece şehre göç azaldı ve insanlar kendine yetmeye başladı."

“HER KONUDA ÇİFTÇİMİZİN YANINDA OLUYORUZ”

"Kırsal kalkınma ile Hatay’ın bütününde 15 bin aileye destek oluyoruz. Tohum ve fide desteği yapıyoruz. Aynı zamanda Türkiye’de en kaliteli, en ucuz organomineral gübreyi ürettik ve bunu en ucuz şekilde Hatay ve çevre illerde çiftçimizle buluşturuyoruz. Gübre son 1 yılda yüzde 235 arttı, tarım girdi masrafları yüzde 134,4 arttı. Hal böyle olunca belediye olarak biz destek olalım dedik. Örneğin satış konusunda sıkıntı yaşayan çiftçiye biz diyoruz ki piyasa fiyatına biz alıp ticaretini biz yapacağız diyoruz. Bunun için de hem kooperatiflerle iş yapıyoruz hem de bir tane şirket kurduk 70 ortaklı. Şirkete Büyükşehir’i de ortak yaptık. Tarlada üretilen ürünleri endüstri ile buluşturup hem bunun katma değerini yükseltiyoruz hem de raf ömrünü uzatıp yurt dışına da ihraç ediyoruz.” dedi.

HÜKÜMETİN DESTEĞİ ÇİFTÇİNİN YÜKÜNÜ HAFİFLETMİYOR”

Hükemetin verdiği desteğin çiftçinin yükünü hafifletmediğini belirten Savaş, “"Hükümet tarıma bu sene 29 milyar destek vereceğini açıkladı. Kısa bir hesap yapacağım; şu anda Türkiye’de tarımda kullanılan mazot 3 milyar litre. Hükümet sadece vergi olarak tarımdan, her litrede 7 lira para kazanıyor. 3 milyar litrelik mazota 21 milyar para kazanıyor. Ürettiği şeyi hiç hesaba katmıyorum. Bu mazot 21 milyar, bunun dışında çiftçi tarlaya gelip giderken mazot yakıyor. Onu da yaklaşık 8 milyar hesaplarsanız, tarımda sadece mazot ve benzine koyduğu parayı siz geri vermiş oluyorsunuz çiftçiye. Yani insanların yükünü hafifletecek bir şey yapmıyorsunuz.

Başka bir şey söyleyeyim, şu anda ülke genelinde 13 tane şehir hastanesi var ve bunlar 5 şirkete ait. Bu 5 şirkete hükümetin verdiği para 33 milyar 700 milyon lira. Yani tüm Türkiye’deki tarıma vereceği destekten çok daha fazlasını 7 ayda hükümet 5 tane şirkete veriyor. Onun için canımız yanıyor.

Biz tek başımıza ürettiğimiz gübre ile tüm gübre fiyatlarında 2 defa dampinge sebep olduk. Bundan sonra birçok belediye bu işe el atacaktır. Biz belediye başkanları sık sık görüşüyoruz. Herkesin yol tutuşu farklı ama muhtemelen ortak bir karar vereceğiz. En iyi modeli kim yapıyorsa o modeli devam ettireceğiz. İnşallah biz Hatay olarak tarımdaki kalkınma planını, yeni hükümetle Türkiye’deki kalkınma planıyla birlikte yürüterek çok güzel bir örnek olacağız.” dedi.