Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖBSEN) Merkez Yürütme Kurulu Genel Başkan Deniz Ezer, maaşlarına gerçek enflasyon oranında zam istediklerini söyledi.
Künefeciler meydanında üyeleriyle birlikte yaptığı basın açıklamasında konuşan Ezer, “Bugün Türkiye’de öğretmenlerin hak ettiği ilgi ve değeri gördüğünü, taleplerinin karşılandığını söylemek mümkün değildir.Kamu çalışanlarının ücret ve aylıklarının enflasyon farkları da dâhil yüzde 85,6, oranında arttığı son bir yılda gıda fiyatlarındaki artış ise yüzde 176’ya ulaştı.Gıdada yılın ilk sekiz aylık dönemindeki toplam artış ise 91,7’ye çıktı. Dar ve sabit gelirlilerin gıdaya erişimi her geçen ay daha da zorlaşıyor, açlık riski büyüyor.Kamuda çalışanların ve kamu emeklilerinin ücret ve aylıklarının enflasyon farkları da dahil yüzde 85,6 oranında arttığı son bir yıllık dönemde de gıda fiyatlarındaki artış ise bunun bir kat fazlasıyla yüzde 176 oldu.” dedi.
ÜLKEMİZ SON SIRADA
“Oysa ülkemizdeki eğitim ve bilim emekçileri, OECD(Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü ) ülkeleri arasında ekonomik, sosyal ve özlük haklar açısından son sıralardadır.” diyen Ezer, “Geçtiğimiz yıllar içinde eğitim çalışanlarının ve öğretmenlerin aldıkları maaşlar, rakamsal olarak artmış gibi görünse de enflasyon nedeniyle insanca yaşam seviyesinden daha da uzaklaşmıştır. Rakamsal olarak ta asgari ücrete indirgenmiş bir öğretmen maaşını da bu dönemde görmüş olduk.Satın alma gücü düşen öğretmenlerimizin yarısından fazlası ancak ek işler yaparak geçinebilir hale gelmiştir. Kamu çalışanları, yaşanan ekonomik kriz sonucu oluşan ve yüzde 180’lere ulaşan enflasyon karşısında eriyen ücretleri ile açlık sınırında yaşamakta, ağır vergi yükü altında günden güne yoksullaşmaktadır. Asgari ücret tutarının ülkemizde açlık sınırının altında kalması nedeniyle bu istisna tutarı kamu çalışanlarının beklentilerine cevap verememektedir. Öyle ki, bu istisnaya rağmen kamu çalışanları genel olarak Haziran, Temmuz aylarında yüzde 20’lik ve yüzde 27’lik vergi dilimlerine girmekte böylece daha fazla vergi ödemektedir. Öğretmenler aynı ayda yapılan ikinci ödeme olan ek ders ücretlerinin neredeyse tamamı üzerinden gelir vergisi kesintisine maruz kalmaktadır. Bu nedenlerle TÖB SEN olarak taleplerimiz, Kamu çalışanlarının en düşük maaşının yoksulluk sınırı olan 26.485tl üzerinde belirlenmesi, Öğretmen maaşlarına ve buna bağlı ek ders gerçek enflasyon oranın üzerinden zam yapılmasını talep ediyoruz. Tüm eğitim çalışanları için maaş/ücretin gelir vergisi istisnasından kalan tutarı için gelir vergisinin %15 ile sabitlenmesi, Zorunlu temel gıda ve tüketim maddeleri üzerindeki ağır vergi yükünün telafi edilmesi, Ülkemizde servet vergilerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasıdır” dedi.
YÜZDE 2’LİK BARAJI YIKIP GELİYORUZ
Öğretmenin mesleki ve demokratik haklarını savunacağı gerçek sendikal örgütlenme hakkının yüzde 2 üye barajı gibi yasalarla engellendiğini belirten Ezer, “Öğretmen kendisini daha da yetiştirecek ve toplumda saygınlığını sürdürecek maddi olanaklardan yoksun bırakılmaktadır. Eğitimi bilimsellikten ve kamusallıktan uzaklaştıran siyasi kadrolar, eğitimi çökertirken öğretmeni de ezmektedir. Örgütlenmenin ve güçlü bir sendikal yapının önüne geçmek için iktidar yandaş sendikalarla birlikte yüzde 2’lik baraj uygulamasını yasalaştırmışlardır. Öte yandan mevcut yasaya göre 2024 ocak ayına kadar bir değişiklik olmaması gerekirken 2023’te yasa geçerli oldu. Bu anti demokratik bir uygulama olduğu gibi uluslararası sözleşmelere,Anayasaya aykırı bir durumdur. Yasa tanımayan bu yaklaşımın temelinde dipten gelen yeni kurulan sendikaların büyümesinin önüne geçmek ve yandaş sendikaların üye sayısını korumaktır. Örgütlenme özgürlüğünü yok sayan bu barajı üyelerimizle birlikte yıkacağız.Haktan, hukuktan, adaletten uzak bu kanunun karşısında üyelerimizin dik duracağından eminiz.Burdan yandaş konfederasyona sesleniyoruz öğretmen maaşını Asgari Ücrete denk getiren konfederasyon olarak tarihe geçtiniz.Bu%2’lik baraj girişiminiz üye kaybınızın önüne geçmeyecektir.Tüm Eğitim çalışanlarının yeniyılını kutlar huzur ve sağlık diliyoruz.Yeni yılda TÖBSEN’leözlük,demokratik ve sosyal hak mücadelesini büyütelim. TÖBSEN’de örgütlenelim.” diye konuştu. (Haber Merkezi)