Muğla sanat etkinlikleri kapsamında organize edilen Müzik ve Şiir dinletisine konuk olan, 1970’li yıllarda adını duyuran şairlerden, Sincan İstasyon Dergisinin sahibi, şair-yazar-yayıncı Abdulkadir Budak, şairleri arıya benzeterek, herkesin şiir yazmakta özgür olduğunu, yasakçı zihniyete de her zaman karşı olduğunu söyledi.
“Üç ömrüm daha olsaydı bağışlardım şiire” diyen yaşamının büyük bir bölümünü şiire adayan Şair Budak, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Muğla Şubesinin organize ettiği Şiir ve Müzik Dinletisinde şiirlerinden örnekler sunarken, bir süre sohbet etti. Dinletiye katılan Hataylı şair Mesrur Sabahoğlu da Yazılı Kağıt Yayınlarından yeni çıkan “Garda Üşür Zaman” adlı şiir kitabından örnekler sundu.
ETKİNLİK BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ
Muğla Menteşe Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen müzik ve şiir dinletisine, Muğla Sanatseverler Derneği (MUSANDER) Başkanı Sadettin Özbek, Öykü Yazarı Münevver Ongun, Muğla Aile ve Sosyal Hizmetler Şube Müdürü Psikolog İrfan Küçük başta olmak üzere şiir severler katıldı.
Etkinlik; Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Muğla Şubesi Başkanı Ertan Öztürk’ün konuşmasıyla başladı. Şiirin önemine işaret eden Öztürk, şiiri anlamak ve anlatmak için şiirin okunması gerektiğini söyledi. Etkinlik, Şahin Evliyaoğlu’nun bağlama eşliğinde birbirinden anlamlı ezgiler seslendirmesiyle devam etti.
BUDAK DA BOZKIRLARIN VAHASI VE İMGESİDİR
Şiir dinletisi ise, Hataylı şair Mesrur Sabahoğlu’nun “Neşat Ertaş nasıl bozkırların tezenesi ise, Abdulkadir Budak da bozkırların vahası ve imgesidir” ifadesiyle başladı. Şiire olan tutkusunu konuklara aktaran günümüz şairlerden Budak, “Hayatta Ben En Çok Annemi Sevdim”, “Dış Kapı”, “Aşk Beni Geçer” gibi şiirlerini okurken, nesneleri canlı varlık gibi düşünerek anlam yüklediğini söyledi.
Sivas’ta doğmasına rağmen Sivas Katliamından sonra kırgınlığını ustaca şiire dökmeyi başaran şair Budak, “Şiirler, benim gerçekliğimdir. Şair, nesneleri insan kılarak, anlatabilir ve aktarabilir. Şair bir arıya benzer. Arı nasıl bir çiçekten bir çiçeğe konarak, bal yapmaya çalışıyorsa, şair de şiir yazma peşindedir. Arı nasıl bal yapmaya yazgılı ise, ben de kendimi şiire yazgılı hissettim. Deniz görmeyen bir şairin dünyada denizi en iyi anlatan şiir yazdığını unutmamalıyız. Üstelik hiç kimsede Nazım olmaya soyunmasın” dedi.
Sosyal Hizmet Uzmanı, Hataylı şair Mesrur Sabahoğlu da “Z/Erguvan Yalnızlık” ve “Garda Üşür Zaman” adlı kitaplarından örnekler sunarken, “Ellerin” adlı şiiri katılanlar tarafından uzun süre alkışlandı.