Kaşıkçı İP’nin hazırladığı raporun Suriye bahsinde ortaya konulan  tespit, çözüm ve önerilerin bu ülkede yaşayan biri yada birileri tarafından kaleme alınmadığını iddia etti. Kaşıkçı sosyal medya hesabından rapor ile ilgili düşüncelerini şöyle paylaştı; “İP’in göçmen politikası “Milli Göç Doktrini” başlığı altında Genel Başkanları tarafından kamuoyu ile paylaşıldı.

Açıklanan raporu okudum. Öncelikle şunu söylemem gerekir ki dağ fare doğurmuş. Raporun Suriye bahsinde ortaya koyulan tespitler/çözüm öneriler kesinlikle bu ülkede yaşayan biri/birileri tarafından kaleme alınmamış. Sebebi ise çözüm diye ortaya konulan görüşlerin ya bir kısmı ya da tamamı mevcutta tamamlanmış projelerdir. Yeni çözüm önerisi olarak ortaya koyulan şu tespitlere bakar mısınız? Sıkı durun şimdi size İP’in büyük bir lansmanla tanıtımını yaptığı Milli Göç Doktrininden başlıklar aktarıyorum: Suriye’nin Kuzeyinde Güvenli Bölge Oluşturma”, “Güvenli Bölgede Suriyeliler için Kalıcı Konutlar İnşa Etme”, Tüm Kara Komşularımız ile Var Olan Sınırların Duvarlar Kapatılması,

“Suriye’den Yeni Göçün Ülkemize Gelmesinin Engellenmesi”.

Raporun geneli hakkında yaptığımız kısa değerlendirmeden sonra şimdi hep beraber daha derine inelim.

İlgili Rapor sf.11 Tespit/Çözüm: Türkiye’nin bölgeden kendisine yönelen tehditleri ortadan kaldırmak maksadıyla Güvenli Bölge oluşturması gerekmektedir. Şaka gibi dediğinizi duyar gibiyim. Değerli arkadaşlar Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturma çabaları Ağustos 2016 yılında Fırat Kalkanı Harekâtı ile zaten başlatıldı. Suriye’de Güvenli Bölge kavramını ilk olarak Sn. Genel Başkanımız Ağustos 2012’de partimizin grup toplantısında şu sözlerle dile getirdi. Ülkemize yönelen tehditleri en aza indirmek amacıyla; Batı ucu Afrin’i ve Doğu ucu da Kandil’i içine alacak biçimde tesis edilecek hilal şeklindeki güvenlik kuşağı bir an önce sağlanmalı ve icra edilmelidir.”

Sn. Genel Başkanımızın 2012 yılında dile getirdiği +Sn. Cumhurbaşkanımızın da 2016 yılında devreye aldığı planı bugün yeni bir fikir gibi ortaya koymak gerçekten büyük bir başarı.Ayrıca raporda Güvenli Bölgenin Türkiye için beka meselesi olduğu vurgulanmaktadır. Meral Akşener daha dün “Fırat’ın doğusuna gidilecekte ne olacak” derken bugün Güvenli Bölgenin önemine vurgu yapması ikiyüzlülük değilse nedir? TBMM görüşülen Suriye Teskeresi oylamalarına 3-5 Milletvekili ile katılan bir partinin, Suriye Teskeresine hayır oyu vereceğini açıklayan milletvekillerinin olduğu bir partinin bugün Suriye’de Güvenli Bölge oluşturulması gerekiyor demesi en basit ifade ile ikiyüzlülüktür.

Peki bu güvenli bölgeyi  “Afrin’de ne işimiz var”,  “PYD terör örgütü değildir”, "Bundan sonra Suriye Teskerelerine hayır oyu vereceğiz” diyen ittifak ortağınız CHP ile yarın hayata nasıl geçireceğinizi size birinin sorması gerekmez mi?

Bugün İP tarafından yeni fikir olarak ortaya sunulan Güvenli Bölge projesinin ilk adımın Fırat Kalkanı Harekâtı ile başlamış olduğunu akabinde Zeytindalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı Harekatları ile de devam ettiğini İP yetkililerine hatırlatarak rapor okumasına devam edelim . Güvenli hale getirilen bölgelerin birbiri ile birleştirilmesi için çalışmaların devam ettiğini ve ayrıca yeni operasyonların habercisi olan “Bir Gece Ansızın Gelebiliriz” sözünü yenilerde işittiğimizi de belirtmek gerekmektedir.

lgili Rapor sf.12 Tespit/Çözüm: Suriye’nin kuzeyinde oluşturulacak güvenli bölge içinde (Suriyeliler için) yeni yerleşim alanlarının inşa edilmesi gerekmektedir. Bu kadarda olmaz dediğinizi duyar gibiyim. Değerli arkadaşlar Suriye’nin kuzeyinde oluşturulan Güvenli Bölge içerisinde, Türkiye’den dönecek Suriyeliler için kalıcı konutlar kurulması projesi geçmiş yıllarda Sn. Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyu ile paylaşıldı. Nerede ise 2 yıl önce Cumhurbaşkanı tarafından detayları dahi açıklanan güvenli bölgede kalıcı konutların inşasını bugün yeni bir fikir gibi gündeme getirmek anlaşılır gibi değil. Ayrıca Cumhurbaşkanımız tarafından kalıcı konutlar projesinin kamuoyuna açıklandığı gün İP ve ittifak ortağı CHP/HDP ‘nin ortalığı ayağa kaldırdığını düşününce bugün söylenenlerin bir kıymetinin olmadığını rahatça söyleyebiliriz

Hükümet Suriyelilere kalıcı konut yapıyor, Bu konutların finansmanını hükümet nereden bulacak,

Milletin parası ile Suriyelilere konut yapılacak” cümleleri günlerce havada .

İlgili Rapor sf.3 Tespit/Çözüm: “Türkiye’nin Suriye,Irak ve İran’la olan sınır hattına duvar örülmesi,bu duvarların elektronik sistemlerle desteklenmesi ve insansız hava araçları ile sınır hattının denetlenmesi gerçekleşecektir. Değerli arkadaşlar duvar bitti, elektronik sistemler kuruldu ve zaten İHA’lar sınır hattı güvenliğinin bir parçası iken İp’in bunu yeni bir öneri gibi dile getirmesini bende sizin gibi anlamış değilim. Diyelim ki siz iktidardasınız? Sınır hattına duvar çekilmesine karşı olan HDP ve İnsansız Hava Araçlarına karşı çıkan milletvekillerinin bulunduğu CHP ile oluşturulan ittifakla bu nasıl mümkün olacaktır.

İlgili Rapor sf.4 Tespit/Çözüm: “Göç dalgası Türkiye sınırına ulaşmadan engellenmelidir.

Yine başka bir iki yüzlülük. Suriye'den ülkemize yeni bir göç dalgasını kesmek adına devreye alınan Briket Ev projesi tam da ilgili raporda sözü edilen ilkenin karşılığını oluşturmaktadır. İdlib’de yaşayanların çadırlarda yaşamına son verip onların hem insanca yaşamını devam ettireceği hem de Türkiye’ye doğru yönelişini engelleyici briket ev projesi başlı başına yeni birgöçü engelleyici faaliyettir.

Ancak bu faaliyete raporunda yer verip gerçekte ise bir gün dahi hayata geçen bu projeyle ilgili tek cümle etmemek ikiyüzlü politikanın ulaştığı noktayı göstermektedir. İlgili rapor  bir çok konuda olduğu gibi bu alanda da ne İP’in nede ittifak ortağı CHP’nin Türkiye’nin meselelerine dair yeni bir söylemi olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Tüm muhalefetlerini “bu iktidar gitsin “ üzerine inşa edenlerin arada bir yeni bir şey söyleyecek olduklarında ise tıpkı bu raporda olduğu gibi mevcut yapılanları copy paste yaptıklarını görmek aslında son derece düşündürücü. Cumhur İttifakının bir paydaşı olarak bu önemli konuya yaklaşımımız dünden bugüne Sn. Genel Başkanımızın yaptığı açıklamalarda görüleceği üzeredir. MHP’nin bu mesele ile ilgili sözünün olmadığını iddia edenlere ise yapılan son yayını seve seve kargo edebiliriz”.(Haber Merkezi)